| O değersiz sarı derini onarma konusunda iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | أرى أنهم قاموا بعمل ممتاز لإستعادة القليل من جلدك الأصفر. |
| Ama Çoğalıcılar Yıldızgeçidi Operasyon odasını eski hâline inşa ederken iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | و لكن الريبليكيتورز قاموا بعمل رائع فى إعادة بناء غرفة البوابة لتعود إلى حالتها الأصلية |
| Şunu söylemeliyim, burayı çekip çevirmede iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | ولابدّ أن أقول. لقد قاموا بعمل رائع في مُراقبة هذا المكان. |
| İyi iş çıkarmışlar demek, çünkü yüzde yüz gerçek bu. | Open Subtitles | هذا جيد، لقد قاموا بعمل جيد لأنها حقيقة تمامًا |
| Uzaylı istilacıların hayranı değilimdir ama gerçekten iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | أنا لست من محبي الغزاة الفضائيين ولكن لا بد لي من القول قاموا بعمل رائع هنا |
| İyi iş çıkarmışlar Max. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل جيد عليكِ يا ماكس |
| İyi iş çıkarmışlar değil mi? | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع، أليس كذلك؟ |
| Doğrusunu söylemek gerekirse iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل جيد جدا ، لكي نكون منصفين . |
| Adamakıllı bir iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل دقيق |
| Yüzünde harika bir iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع لوجهك |
| Çok iyi iş çıkarmışlar değil mi? | Open Subtitles | قاموا بعمل جيّد، أليس كذلك؟ |
| Harikulade bir iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع. |
| - İyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | هم قاموا بعمل جيد |
| - İyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | قاموا بعمل جيد لذلك |