| İş arkadaşların dinlemezken benimle konuşma şansı vermek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط إعطائك فرصة لتكلمني بدون أن يسمعك زملاؤك |
| İş arkadaşların burayı hemen sonrasında terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | و زملاؤك أخبروني أنك غادرت المكان بعده بقليل |
| Bütün iş arkadaşların söylüyor zaten. | Open Subtitles | اتعرف زملائك في الشرطة؟ جميعهم يقولون الشيء نفسه |
| 1971'den 1982'ye kadar liderliğini yaptığın Kanada Komünist Partisi'ndeki iş arkadaşların beni yüzüstü bıraktığını öğrenselerdi acaba ne düşünürlerdi? | Open Subtitles | ماذا عن زملائك من الحزب الشيوعي في كندا الذي ترأسته من عام 1971 إلى 1982 هل تذكرك بإحباطي؟ |
| İş arkadaşların arasında Yale'de felsefe okuduğunu bilen var mı? | Open Subtitles | هل من أحدٍ ممّن تعمل معهم يعلمون أنّكَ درست الفلسفة في جامعة (يِل)؟ |
| İş arkadaşların, hatta kampüsün diğer ucunda bile olanlar zaten seni böyle tanıyor. | Open Subtitles | هكذا يعلم زملاء العمل حتى الذين بالجانب الأخر عنك |
| İş arkadaşların da dahil, kimse onu görmemeli. | Open Subtitles | لا ينبغي على أي شخص آخر رؤيته بمن فيهم زملاؤك في العمل |
| Eğer iş arkadaşların talimatlarımı uygulayabilirlerse sen de geliyorsun. | Open Subtitles | وإن إستطاع زملاؤك إتباع تعليماتي، فستعود إلى ديارك أيضاً. |
| Bütün iş arkadaşların bir çeşit liderlik potansiyeli sergiliyorlar. | Open Subtitles | جميع زملاؤك أظهروا مؤهلات قيادية |
| Eminim iş arkadaşların çok memnundur. | Open Subtitles | بالتأكيد زملاؤك يحبون ذلك |
| İş arkadaşların barbar. | Open Subtitles | زملاؤك متوحشون |
| Evet, çünkü iş arkadaşların dedikodu yapsın istemiyorum. | Open Subtitles | نعم لاني لم اشأ ان اثير الشكوك بين زملائك بالعمل |
| Bu 350 beygirlik özel V8'i sen ve iş arkadaşların için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا اقود تلك ال350 قوة حصان من اجلك£¬ ومن اجل زملائك |
| - Belki iş arkadaşların da burada kalıcı olmam konusuna alışabilirler. | Open Subtitles | حسناً، إذاً على زملائك ربما أن يعتادوا على فكرة تواجدي هنا على... أسس دائمة أكثر. |
| İş arkadaşların geldi diye tahmin ediyorum. - Gitmeliyiz. | Open Subtitles | أتصور أن هؤلاء زملائك لابد أن نذهب |
| Bazı iş arkadaşların seni özel biri olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | بعض من زملائك وصفوك بأنكِ مميزة |
| İş arkadaşların beni 4 saat önce aldılar | Open Subtitles | زملائك إستجوبونى لأربع ساعات. |
| İş arkadaşların arasında Yale'de felsefe okuduğunu bilen var mı? | Open Subtitles | هل من أحدٍ ممّن تعمل معهم يعلمون أنّكَ درست الفلسفة في جامعة (يِل)؟ |
| İş arkadaşların, dostların, Livvy'nin arkadaşları, öğrenci aileleri. | Open Subtitles | زملاء العمل والأصدقاء، وأصدقاء (ليفي) وأباء الطلبة بالمدرسة. |