| Hayvanlar bile üstüne işeyecek. | Open Subtitles | سوف أحضر بعض الحيوانات ايضا للتبول عليك يا رجل |
| İnekler, domuzlar. Bir çiftlikteki bütün hayvanlar üstüne işeyecek. | Open Subtitles | أبقار ، خنازير ، سوف أحضر مزرعة كاملة للتبول عليك |
| Kolları bantlıyken nasıl işeyecek? | Open Subtitles | كيف سيتبول ويديّه مقيدتان هكذا؟ |
| Ben altına işeyecek demiştim. | Open Subtitles | أنا راهنتُ على أنه سيتبول في سرواله |
| Bu harika, ama şimdi tüm o evsiz kediler nereye işeyecek. | Open Subtitles | حسنا, هذا عظيم لكن ما كل تلك الأشياء أين ستتبول القطط المتشردة? |
| Evet, sana âşık olacak ve kafayı sıyıracak sonra da kanepeme işeyecek. | Open Subtitles | نعم، ستقع في حبك، وبعدها ستصبح مجنونة وبعدها ستتبول على أريكتي. |
| Onunla çalışmaya başladığımda işeyecek bir kabı ve onu atacak penceresi bile yoktu. | Open Subtitles | قبل أن أرفع شأن هذا الزنجي لم يكن يملك قدر للتبول أو نافذة لإلقاء بوله |
| Rekabetin hiç bir yolu yok içine işeyecek bir kap ya da dışarı işeyecek bir pencere yok. | Open Subtitles | لا طريق إلى المنافسة ذلك أنه لا وعاء للتبول فيه أو نافذه لرميه منها |
| Bu sinirle muhtemelen gidip bahçeye işeyecek. | Open Subtitles | غالباً أنه سيذهب للتبول غضباً في الفناء. |
| Çok soğuk, işeyecek yer yok, 7 dolarlık Tayvan fritözü için tüm gece. | Open Subtitles | بارد للغاية, لا مكان للتبول طوال الليل من اجل خصم 7 دولارات على مقلاة عميقة تيوانية |
| Ben hiçbir şey yapmadım. İşeyecek bir yer arıyordum. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً كنُت أبحث عن مكان للتبول |
| İşeyecek bir yer var mı burada? | Open Subtitles | هل هناك مكان للتبول هنا؟ |
| InsectaSaurus'u korkutma. Altına işeyecek ve hepimizin başı belaya girecek. | Open Subtitles | (لا تخيفي (انسكتاسورس وإلاّ سيتبول على نفسه وسنصبح جميعاً في مشكلة |
| - Ali bir hafta boyunca kan işeyecek. | Open Subtitles | علي) سيتبول دمًا لأسبوع). |
| J haftalarca kan işeyecek. | Open Subtitles | جاي) سيتبول دماء لأسابيع) |
| Ne yapacak, ormanda mı işeyecek? | Open Subtitles | ماذا ستفل ،هل ستتبول بالغابة؟ |
| Yine işeyecek misin? | Open Subtitles | ستتبول مجدداً؟ |