| Asistanlık işi için görüşecektik. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقابلك لوظيفة المساعدة |
| Bana sadece, bisikletçi işi için para ödendi... ikincisi için değil. | Open Subtitles | لقد إستأجروني لمهمة واحدة راكب الدراجة ... وليس إثنتان |
| Hayır işi için bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بعرض متميز من أجل عمل خيري |
| - Bahçe işi için silah ve kelvara gerek yok. | Open Subtitles | إنك لا تحتاج للأسلحة أو الدروع الواقية لأعمال البستنة. |
| Bob'u emir kardeşler işi için kimin kiraladığını bulacağız. | Open Subtitles | نحن نكتشف من قام بإستئجار بوب لعملية آل أميرى |
| Başkasının işi için övgü görmek isteyen ilk sen değilsin. | Open Subtitles | أتعلم، لستَ أوّل معجب ينال الفضل على عمل أحد آخر |
| Evet, Uyuşturucu işi için. Annen bir uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | نعم ، إنها في عمل خاص بالمخدرات أمك تاجرة مخدرات |
| Kızın vücudu, O'nun işi için bir alet olacak. | Open Subtitles | جــسدها قد أصبح الوعاء الدموي لأجل عمله ــــ |
| Ve ikinci olarak, buradayım çünkü barmenlik işi için geldim. | Open Subtitles | و ثانياً, انا هنا أبحث عن وظيفة ساقٍ |
| 10 yaşındayken annemle babam orada ev satın aldı ve ben okula giderken babam da işi için gelip gidiyordu. | Open Subtitles | حسناً، أمي وأبي اشتروا منزلاً هنا عندما كنتُ في العاشرة وكان أبي يتنقل من أجل عمله عندما كنتُ في المدرسة |
| Sonra ben Keso'ya şu banka işi için avans vereceğim. | Open Subtitles | ثم اقوم بإيداع نسبة مع كيلسو من أجل عملية البنك |
| Karar veremedim, hizmetçilik işi için mi gelmiştin bana, yoksa sekreterlik işi için mi? | Open Subtitles | لوظيفة مدبرة منزل أم سكرتيرة لمحامى وأبقيتك |
| İki numaralı güvenlik işi için 80 bin dolar yabana atılacak bir rakam değil. | Open Subtitles | ثمانون ألف دولار سنويًا مرتب لا يُرفض لوظيفة أمنية من الدرجة الثانية |
| Bir öğretmenlik işi için başvurmayı düşündün mü? | Open Subtitles | ولكن بما أنّك هنا، هل فكّرت في التقدّم لوظيفة معلّمة؟ |
| Söyledim. Bir ordu işi için göreve çağırıldın. | Open Subtitles | أخبرتك، لقد تم تجنيدك لمهمة عسكرية |
| Sanırım ben olması gerekiyordu, efendim. Afgan işi için yanlış ekibi ben tuttum. | Open Subtitles | اعتقد انه انا سيدي انا وضفت الشخص الخطاء لمهمة الافغاني . |
| Resmi bir polis işi için buradalar. | Open Subtitles | إنّهما هنا من أجل عمل رسمي خاص بالشرطة |
| Bak bakalım, üst katta boya işi için ne kadar ödenek var. | Open Subtitles | ابحث عن أي تمويلات لأعمال طلاء هنا |
| Bu gece saat 0100'de yapılacak olan esir alma işi için 15'inizi seçtik. | Open Subtitles | -سيدي لقد جمعنا 15 رجل منكم لعملية اختطاف الاسري الليله في الواحده |
| Zekam göz önünde bulundurulursa kilise işi için kapasitesiz olduğum söylenemez. | Open Subtitles | أنالستقادراتماما.. على عمل الأبرشية .فهو أعلى مني |
| Öyledir ama bu adam kimlik hırsızlığı işi için uygun gözükmüyor. | Open Subtitles | أجل، هذا الرجل يبدو جلفاً بعض الشيء ليكون في عمل الإحتيال على الهويات |
| Ama A.B.D.nin bu ülkelerden hiçbirinin tarımına bir ilgisi yok. Belli ki casusluk işi için seyahat ediyordu. | Open Subtitles | لكنّ، الحكومة الأمريكيّة ليست لها مصالح زراعيّة بهذه المدن . من الواضح أنه كان يسافر لأجل عمله الجاسوسيّ |
| Koruma işi için buradaysan, fazla güzelsin. | Open Subtitles | إذا كنت هنا تبحث عن وظيفة حارس |
| Yanılmıyorsam Anthony Claire adını filmleri ve işi için kullanıyor. | Open Subtitles | (إن لم أكن مُخطئاً، إنه أسم (أنتوني كلير .الذي يستخدمه في الأفلام .من أجل عمله |
| Sonra ben Keso'ya şu banka işi için avans vereceğim. | Open Subtitles | ثم اقوم بإيداع نسبة مع كيلسو من أجل عملية البنك |
| Ama misyoner işi için pek eğitici değil, değil mi? | Open Subtitles | لقد كنت تقرأ عن العمليات التبشيريه، أليس كذلك ؟ |