| Yapacak işim yok, ben de her üç saatte bir elbiseleri deniyorum. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوم به, لذا كنت أجرب أحدها كل ثلاث ساعات. | 
| Tabii ki Kay. Yapacak daha iyi bir işim yok. | Open Subtitles | بالتأكيد , كاي ليس لدي شئ افضل من القيام بذلك | 
| Bahar defileleri yattı, o yüzden yapacak pek işim yok. | Open Subtitles | لأن معارض الموضة للخريف انتهت لذا ليس لدي عمل كثير | 
| Yeni bir araba alamam, işim yok ve artık seçmelere de gidemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل تكاليف سيارة جديدة لا أملك وظيفة و الآن لا يمكنني القيادة إلى تجارب الأداء | 
| Bunun sebebi çünkü işim yok yada okula gitmiyorum... hiç bir şey yapmadan oturuyorum ki bu oldukça saçma. | Open Subtitles | أنا لا أعمل ولا أذهب للمدرسة أنا أجلس بدون أن أعمل أي شيء .. هذا سخيف | 
| Bir işim yok, herkes bana karşı, zavallı babam bir hücrede oturuyor... ama harika bir gün. | Open Subtitles | لا وظيفة.. الجميع ضدى وابى محبوس فى زنزانة | 
| Şansıma bugün senden sorularıma cevap almaktan başka işim yok. | Open Subtitles | من الحسِن أنّي ليس لديّ ما يشغلني اليوم سوى استخلاص الأجوبة منكَ | 
| -Ama benim işim yok diye, o işe giriyor.! | Open Subtitles | لكن السبب في كونه يريد أن يعمل هو أنني بلا عمل | 
| Sonbahar defileleri de bitti. Yapacak çok fazla işim yok. | Open Subtitles | لأن معارض الموضة للخريف انتهت لذا ليس لدي عمل كثير | 
| Neden normal bir işim yok, mantıklı bir işim? | TED | فلماذا ليس لدي وظيفةً عادية ، وظيفةً مقبولة ؟ | 
| Senin peşine koşmaktan başka yapacak işim yok mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن انه ليس لدي عمل سوى ملاحقتك في الطين ؟ | 
| Aslında Teğmen, bu gece bir işim yok. | Open Subtitles | الحقيقة ايها الملازم ليس لدي ما اقوم به الليلة | 
| Seninle işim yok. Ben Coy'la konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | انا ليس لدي مشكلة معك انه كوي من اريد ان اتحدث معه | 
| Bugün başka işim yok. Belki yardım edebilirim. | Open Subtitles | ليس لدي اي عمل اخر اليوم ربما استطيع مساعدتك | 
| Benim bu gece işim yok yardıma ihtiyacın olursa, seve seve yardım ederim. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأعمله الليلة لذا لو تريد بعض المساعدة فأنا أحب مساعدتك | 
| Çünkü bir işim yok, hiç arkadaşım yok, kalorifersiz bir arabada yaşıyorum, | Open Subtitles | لأنني لا أملك وظيفة ولا أصدقاء | 
| Pekala, artık bir işim yok, ...yani, merak edeceğin bir şey kalmadı. | Open Subtitles | حسناً , أنا ... لم أعد أملك وظيفة بعد لذا لم يعد هناك ما تقلقي بشانه | 
| İşim yok, kalbim atmıyor, hiçbir şey hissetmiyorum, gözyaşlarım yok. | Open Subtitles | ، لا أعمل ، لا ينبض قلبي ... وليس لدي أحاسيس ولا دموع | 
| Kimlik kartım yok, işim yok, evim yok, ve şimdi de bu. | Open Subtitles | و لا وظيفة ولا مسكن و الآن ليس لدي أعصاب تتحمل | 
| Yarın yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أفعله طوال اليوم | 
| Bu yüzden işim yok, evimiz yok. | Open Subtitles | إنني بلا عمل وليس لدينا ملجأ للمبيت | 
| Burada işim yok. Senin için geldim. | Open Subtitles | أنا ليس عندي أي أعمال هنا , لقد جئت هنا من أجلك | 
| İşim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ عمل لا أريد أن يتراكم علي ديون أكثر | 
| O bu sene evlenmek zorunda ve benim de işim yok. | Open Subtitles | ييجب أن تتزوج هذه السنة وأنا لا أملك العمل الان | 
| Yani kısacası bir işim yok. | Open Subtitles | عليّ القول ... نعم، أنا مُتفرغة، أنا متفرغة. | 
| - Harry, senin o ağzını... - Kadınla falan işim yok. | Open Subtitles | ... هاري)، أحلف بالله) - أنا لم أحتلم - |