| Başkaylar yıkanacağı sırada Bardoklar nehre işiyormuş. | Open Subtitles | يتبول بهاردوك مع التيار على البشكاى عندما يستحمون |
| Kucağında bir bebek varmış ve bebek Nic'in üstüne işiyormuş. | Open Subtitles | بإنه كان يحمل طفلاً و كان الطفل يتبول عليه |
| O kadar küçük ki hayalarından işiyormuş. | Open Subtitles | ان قضيبه صغير جدا، يتبول على نفسه. |
| Duydum ki ne sıçıyormuş ne de işiyormuş. | Open Subtitles | سمعت بأنّه لا يتبوّل أو poo. |
| - Bill Gates tam yanında işiyormuş. | Open Subtitles | -بيل جيتس) يقف بجانبه يتبوّل) . |
| Eui-jung adamın üzerine işiyormuş. | Open Subtitles | يو-جونغ. كان يتبول فوق رأسه |