| İyi, ama belki Yargıç Dolov işlemleri geciktirebilir belki de geciktirmez. | Open Subtitles | حسناً، و ربما سيُؤجِل القاضي دولوف الإجراءات و رُبما لَن يَفعَل |
| Sayın Başkan, bu işlemleri geciktirdiğimiz için özür dilerim. | Open Subtitles | سيّديالرئيس.. سيّدي الرئيس، أود الأعتذار عن تأخير هذه الإجراءات. |
| biyolojik malzemelere benzeyen sentetik yapılardan sinirsel işlemleri taklit eden sayısal yöntemler çıkarırlar. Doğa tasarımı yönlendiriyor. | TED | من التركيبات الاصطناعية التي تماثل المواد البيولوجية إلى نظم حسابية تضاهي العمليات العصبية الطبيعة تُسير التصميم |
| Biyologlar hâlâ araştırdıkları işlemleri görselleştirmek için çoğunlukla kalem ve kağıt kullanıyorlar ve şu anda sahip olduğumuz verilerle bu artık yeterince iyi değil. | TED | النسبة الأكبر من البيولوجيين لا يزالون يستخدمون الورقة وقلم الرصاص لتصور العمليات التي يدرسونها، وبالبيانات التي نمتلكها الآن، هذا لم يعد جيد بما يكفي. |
| Giriş işlemleri ile itibarım ve insanlığım kayboldu. | TED | لقد اُنتهكت كرامتي وانسانيتي أثناء إنهاء إجراءات الدخول إلى السجن، |
| Şey, yatırım hesaplarında sadece aile şirketi işlemleri gözüküyor, bir banka hesabında da üsteğmen maaşı aktarılıyormuş, hepsi bu. | Open Subtitles | حسنا حسباته تظهر فقط معاملات من افراد العائلة و حسابه البنكي الوحيد ممول من |
| O zaman gerekli işlemleri yapacağımdan emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | وفى هذه الحال، ثقا وصدّقا أنّنى سأتّخذ الإجراءات المناسبة |
| Müvekkilim işlemleri bazı meseleler sonuçlanana kadar ertelemek istiyor. | Open Subtitles | زبوني يسأل بأنك لا تبدأَ الإجراءات وانتظر لكي يرتب بعض شؤونه |
| Haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız, yasal olarak ... takip edeceğiniz itiraz işlemleri bunlar. | Open Subtitles | إذا شعرت بأنك تمت معاملتك بشكل غير عادل هذه بعض الإجراءات و التي تتضمن كافة الإجراءات القانونية للحصول على حقوقك |
| Sanık, işlemleri engellemekten başka hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | و لم يفعل المتهم شيئا غير التهرب من الإجراءات |
| Şimdi ya satarsınız, ya da ben dava için gerekli işlemleri başlatırım. | Open Subtitles | أن أرفع دعوى، و يتم رهن هذه الملكية إلى أجل غير مسمّى.. أو يمكنني البدء ببعض الإجراءات الجنائية. |
| olduğunu bildiğimiz fakat şimdiye kadar gözlerimizle göremediğimiz fiziksel işlemleri görmemizi sağlıyor. | TED | إنها تمكننا من مشاهدة العمليات الفيزيائية والتي نعلم وجودها ولكن لم نتمكن من مشاهدتها بأعيننا حتى الان. |
| İşlemleri bir ağda depolayan ve kopya eden bu kamu kaydı oldukça güvenli ve kurcalaması zordur. | TED | إنها هذا السجل العمومي الذي يقوم بتخزين العمليات في الشبكة و يتم نسخه ليكون مؤمنًا جدًا و من الصعب التلاعب به. |
| Cerrahi işlemleri kağıda dökmek zor. | Open Subtitles | انها من الصعب وضع العمليات الجراحية على الورق. |
| Bu işlemleri sağlıklı insanlarda yapabilseydik daha kolay olurdu. | Open Subtitles | تكون تلك العمليات أسهل بكثير إن أجريتها على الأصحاء |
| Avukatlıktan men edilmen için gerekli işlemleri başlattığımı bildirecek. | Open Subtitles | سيخبرك بأننى سأبدأ فى أتخاذ إجراءات شطبك من النقابة |
| Evet biliyorum, şu adamla ilgili işlemleri bitirir bitirmez oradayım. | Open Subtitles | نعم أعرف, سآتي بمجرد انهاء إجراءات هذا الرجل. |
| Ayrıca, dava işlemleri sırasında teşrif etmediğiniz için her şey onun oldu. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، عندما لم تحضر أثناء إجراءات الطلاق حصلت هي على كلّ شيء. |
| Evet, telefon kayıtların gibi ödeme işlemleri kayıtların da var, değil mi? | Open Subtitles | نعم، وصلنا معاملات الدفع الخاصة بك وكذلك سجلات الهاتف الخاص بك. ونحن لا؟ |
| Bir saniye bekle. Online ödemeleri içeren PayPal işlemleri için de son altı ayı ele alan... | Open Subtitles | أيضاً لديّ إستدعاء لجميع معاملات "باي بال" التي تنطوي على عمليات الشراء عن طريق الإنترنت من الحقن الفائضة |
| Formalite işlemleri çoktan başladı, o yüzden hemen işimizi bitereceğiz. | Open Subtitles | لدى بعض الاستمارات التى عليك توقيعها, بدأت المعاملات الورقية تجهز |
| Yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi, güçlü insanlarla tanışmak için avukatlar, polisler, gazeteciler, işlemleri yapabilecek insanlarla. | Open Subtitles | قالت إنها احتاجت المساعدة ..لتتعرف على أناس ذوي سلطة محامون، شرطيون، صحفيون أناس بوسعهم إتمام الأمور |
| Sadece çok daha eğitimli ve verimli şekilde satın alma yapmakla kalmayıp aynı zamanda borsadaki tüm karmaşık finansal işlemleri yapabilecektiniz. | TED | و ليس شراء أشياءٍ أكثر بطريقة حضارية و فعالة أكثر فقط، بل الإنخراط في جميع التعاملات المالية المتقدمة في سوق الأسهم. |