| Fabrikalarının hastalıklarla bağlantısı olmadığını iddia etmişti. | Open Subtitles | و زعموا أنه لا يوجد دليل مباشر يربط بين مصانعهم و تشخيص المرضى |
| Fabrikalarının hastalıklarla bağlantısı olmadığını iddia etmişti. | Open Subtitles | و زعموا أنه لا يوجد دليل مباشر يربط بين مصانعهم و تشخيص المرضى |
| İnsanları öldürüp ortadan kaybolan savaşçılardan oluşan eski bir suikastçı mezhebi olduğunu iddia etmişti. | Open Subtitles | ادّعى أنّه ثمّة طائفة قديمة من القتلة، محاربين يقتلون ويختفون كالأشباح. |
| - Notley, soygun gecesi Connie ile olduğunu iddia etmişti. | Open Subtitles | لمَ ؟ - (ادّعى (نوتلي - بأنّه كان بصحبة (كوني) ليلة السرقة |
| Müvekkiliniz uyku ilacı aldığını iddia etmişti. | Open Subtitles | موكلكِ إدعى بأنه أخذ حبة منوم، |
| Birleşik Devletlere hiç gitmediğini iddia etmişti. | Open Subtitles | إدّعى بأنّه مَا سَبَقَ أَنْ إلى الولايات المتّحدة. |
| Kurbanımızı tanımadığını iddia etmişti. | Open Subtitles | إدعى بأنه لا يعرف ضحيتنا حتى. |
| Tom Haviland, kurbanın ölmeden önce katilin adını söylediğini iddia etmişti. | Open Subtitles | توم هافيلند إدّعى بِأَنَّ هذه الضحيّةِ أخبرَه اسمَها قاتل قَبْلَ أَنْ ماتتْ. (يَسْخرُ) |