| Sırada kılıç adam var. O zamana kadar iguana adamın tadını çıkaralım. | Open Subtitles | صاحب السيف هو التالي، و حتّى ذلك الوقت نستطيع الاستمتاع برجل الإغوانا |
| Üzülerek söylüyorum ki bu, çığlık atan iguana saatinin dramatik ironi öncesi son çığlığıydı. | Open Subtitles | يؤسفني أن أقول إن تلك كانت المرة الأخيرة التي تدق فيها ساعة الإغوانا الصارخة قبل حدوث مفارقة درامية. |
| İguana, bir çeşit timsahtır, tam olarak timsah sayılmasa da... | Open Subtitles | الإغوانا هو نوع من التماسيح... ولكنه ليس تمساحًا حقًا. |
| Ama aynalı kahve masası, iguana kafesi, duvarda samuray kılıcı adam ya torbacı ya da dikkatsiz bir dekoratör kullanıyor. | Open Subtitles | فقط طاولة زجاجية وقفص ايغوانا وسيوف ساموراي على الجدار اما ان هذا الشخص تاجر مخدرات |
| Bir iguana yakalayıp dünyaca ünlü iguana çorbamdan yapsam iyi olur. | Open Subtitles | لأحضر حساء سحلية الشجر خاصتي الشهير عالميًا. |
| Bir iguana. Öyle derler. | Open Subtitles | إنها حرباء هذا ما يقولون |
| Dev Uzay İguana'sına karşı Alabama Eyaleti'nin açtığı davada Anayasa'nın kenarının çiğnenince masum bir konuşma olarak düşünülmemişti. | Open Subtitles | في قضية ولاية ألاباما ضد جاينت سبيس إجوانا مضغ جزء من الدستور إعتبر كحق غير مكفول في القانون |
| İçinde iki kadın, bir bebek, bir de iguana olan küçük bir dairenin bu kadar kötü kokacağını kim bilebilirdi? | Open Subtitles | من كان يعلم أن شقة صغيرة من امرأتان رضيع و"إيغوانا" ستفوح منها رائحة نتنة جدا؟ |
| 5 Mississippi kadar koluma dokundu ben de 2,000$'lık iguana camekanı aldım. | Open Subtitles | آه لقد لمست ذراعي لخمسة ميسسيبي وأشتريت بألفين دولاراً إغوانا مائلة |
| Lorca yine aynı şiirde şunu demiş... iguana düş görmeyenleri ısırır. | Open Subtitles | لوركافينفستلك القصيدةقال... بأن الإغوانا سوف تعض كل من لا يحلم |
| Sonra tam söyleyecek gibi oldum bu sefer de Instagram'da ununu elemiş eleğini asmış gibi görünen bir iguana resmi bulacağı tuttu. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك كنُت راح أقول له لكن أنشغلت بهذا الإغوانا على إينستجرام (اغوانة؛ حيوان زاحف) والذي فقط كان شيء مُبالغ فيه |
| Çığlık atan iguana saatim insanları ürkütüyor. | Open Subtitles | ساعة الإغوانا الصارخة خاصتي تفزع الناس. |
| Ancak elbette çığlık atan iguana da epey ürkütücü bir canlı. | Open Subtitles | كما وتفزعهم الإغوانا الصارخة أيضاً. |
| Çığlık atan iguana saatidir. | Open Subtitles | إنها ساعة الإغوانا الصارخة وحسب. |
| Çığlık atan iguana saatidir. | Open Subtitles | إنها ساعة الإغوانا الصارخة وحسب. |
| Çığlık atan iguana saati değil. | Open Subtitles | إنها ليست ساعة الإغوانا الصارخة. |
| İguana. İnsan yerine koymuş haberin olsun. | Open Subtitles | ايغوانا, واحذرك يعاني من الطباع الحادة |
| O bir iguana. | Open Subtitles | -انه (ايغوانا ) |
| İguana. | Open Subtitles | ايغوانا |
| Altered States filmi gibiydi. Bir iguana ve cüce Kızılderili gördüm. | Open Subtitles | كنت كما لو أنى سكير لقد رأيت سحلية (الإيجوانا) وقزم هندى |
| İguana dürümü. | Open Subtitles | و هذا مخلب حرباء |
| Süpriz, bu bir iguana. | Open Subtitles | مفاجأة! انها إجوانا |
| Maryland'deki İguana Kulüp'te randevusu vardı. | Open Subtitles | لا (لديه موعد في نادي (إيغوانا) في (ميرلاند |
| İguana tutmak birisini nasıl sokak sanatçısı yapar ki? | Open Subtitles | كيف لحملِ إغوانا أن يجعلكَ استعراضيّاً؟ |