| Yani eğer onu öldürecek bir şey yaptılarsa ihmalkârlık, her neyse sorumlu tutulmaları lâzım. | Open Subtitles | لذا إن كانوا فعلوا شيئاً تسبب بقتله إهمال أو أياً يكن، فيجب أن يُحاسبوا |
| Senin yaptığın şey, sabotaj, beceriksizlik ve hatta ihmalkârlık ile eşdeğer. | Open Subtitles | الذي فعلته إما يكون تخريب،عدمكفاءة، أَو على أقل تقدير، إهمال. |
| Durumu öyle de adlandırabilirsin ihmalkârlık da diyebilirsin. | Open Subtitles | هذه طريقة واحدة من أجل تقيم الوضع، هذا إهمال آخر |
| Elimizde şu anda Dempsy Polis Departmanından Lorenzo Council tarafından imzalanmış, Cody Martin'in ihmalkarlık sebebiyle ölüme terk edilmesine dair bir suçlama var. | Open Subtitles | اعتقلها بتهمة الاهمال الاجرامي حتى الموت للطفل كودي مارتن التوقيع المحقق لورينزو كاونسيل قسم بوليس ديمبسي |
| Savcı onu ihmalkarlık nedeniyle ölüme neden olmaktan suçluyor. | Open Subtitles | الإدعاء العام يتهمه بالإهمال المؤدي إلى الموت |
| Sızıntı kasti mi yoksa ihmalkârlık mı güvenliğindeki bir kusurdan mı kaynaklanıyor? | Open Subtitles | هل هذا تسريب مُتعمد أم إهمال ؟ أهو خلل في نظامك الأمني ؟ |
| Bu bir ihmalkârlık ya da belki de bir kaza mı? | Open Subtitles | نحن نبحث في إهمال أو ربما حتى حادث؟ |
| Bir doktora göre ihmalkârlık etmiş. | Open Subtitles | هذا يعد إهمال من قبل الطبيب. |
| İhmalkârlık davasında Foreman'ı suçlaman için izin veriyorum. | Open Subtitles | (لديك الإذن بتوريط (فورمان بأي محاكمة إهمال |
| Zarar olmadan ihmalkârlık olmaz. | Open Subtitles | ما من إهمال إلا يتبعه الضرر |
| İşin aslı, ihmalkârlık sonucu yaşanmış trafik kazalarında yaralanmalar sonu verilen yüksek cezalar jürinin mükâfatlandırması yerine geçiyor. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن حوادث السيارات التي تنطوي على إهمال... يؤدي إلى مزيد من المكافآت للحصول على تعويضات عقابية... أفضل المكافآت لجنة التحكيم. |
| Bu büyük bir ihmalkârlık. | Open Subtitles | هذا إهمال جسيم. |
| Çünkü Erin'in çevresini saran öylesine bir ihmalkarlık ve öylesine kötü olaylar var ki herkes kaçıp kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لأن هناك نوع من محاولة الفشل و الاهمال يؤدي الى ومن (إيرين) لذا الجميع يريدون فقط الهربوتغطيةحماقاتهم. |
| Çünkü Erin'in çevresini saran öylesine bir ihmalkarlık ve öylesine kötü olaylar var ki herkes kaçıp kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لأن هناك نوع من محاولة الفشل و الاهمال يؤدي الى ومن (إيرين) لذا الجميع يريدون فقط الهربوتغطيةحماقاتهم. |
| Kamunun Peder Richard Moore'a karşı açtığı davada jüri olarak biz, sanığı ihmalkarlık nedeniyle ölüme neden olmaktan suçlu bulduk. | Open Subtitles | في قضية الناس ضد الأب ريتشارد مور نحن، هيئة المحلفين، نجد المتهم مذبناً بالإهمال المؤدي إلى الموت |