| Bir ihtimal var mı diye kadını aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بالمرأة, فقط لرؤية لو كان هناك فرصة. |
| Binayı yakma konusunda yarı yarıya ihtimal var diyelim. | Open Subtitles | . سأقول بأن هناك فرصة خمسين في المئة . بأننا سنقوم بحرق مكتب المبنى |
| Evet ama sonuçta bir ihtimal var demişti. | Open Subtitles | نعم, أعني, لقد قالت أن هناك فرصة بحدوث هذا |
| Ama biraz daha endişe verici diğer bir ihtimal var, bu da belki de berbat halde olan ortamlarımız değildir. | TED | ولكن هناك احتمال آخر أجده نوعا ما مقلق، وهو، ربما ليست البيئات المحيطة بنا هي التي تعمها الفوضى. |
| Sanırım büyük bir ihtimal var. | Open Subtitles | اتعرف .. اعتقد ان هناك احتمال كبير اني لازلت افعل |
| - 100'den fazla ihtimal var. | Open Subtitles | اين قد تجد مروحه كبيرة؟ هناك احتمالات كثيرة |
| - Sopaya ruh girmediğini varsayarsak araştırılacak birkaç ihtimal var. | Open Subtitles | حسناً ، أفترض أن المضرب وحده ليس ممسوساً هناك إحتمالات أخري في التحقيق |
| Hâlâ yüzlerce başka ihtimal var. | Open Subtitles | لازال يمكن أن تكون أشياء أخرى كثيرة |
| Geldiği yerden kaybolması için hâlâ bir ihtimal var. | Open Subtitles | هناك فرصة قائمة بأنه قد يختفي ببساطه ويعود من حيث أتى |
| Oraya taşınabilmemiz için az da olsa bir ihtimal var ve bu konu hakkında tüm söyleyeceklerin bu kadar mı? | Open Subtitles | هناك فرصة ضئيلة يمكن أن نتحرك هناك، و هذا كل ما لديك القول في هذا الشأن ؟ |
| Evet, ama bir ihtimal var. Tek istediğimiz de buydu. | Open Subtitles | نعم، لكن هناك فرصة هذا كل ما أردناه دائماً |
| "Ask Phoebe" bazı ihale yapacağız bir ihtimal var mı? | Open Subtitles | هل هناك فرصة أن "اسألوا فيبي"سـتقوم بفعل عرض ؟ |
| Evet, öyle bir ihtimal var. | Open Subtitles | نعم ، هناك فرصة لذلك |
| Bir ihtimal var, tabi. | Open Subtitles | هناك فرصة, أكيد |
| Hala uykuda olabileceğine dair ufak bir ihtimal var. | Open Subtitles | هناك احتمال ضئيل على انها ما زالت نائمة |
| - Çok ufak bir ihtimal var. | Open Subtitles | هناك احتمال واحد ضئيل. |
| Bierko'nun, bugün gördüklerimizden daha geniş bir alana saldırmayı planladığı hususunda yüksek bir ihtimal var. | Open Subtitles | هناك احتمال كبير أن (بيركو) يخطط لهجوم على نطاق أوسع من اي شيء شاهدناه اليوم |
| - Çok fazla ihtimal var. | Open Subtitles | هناك احتمالات عديدة. |
| - Çok fazla ihtimal var. | Open Subtitles | هناك احتمالات عديدة. |
| Birkaç ihtimal var. | Open Subtitles | هناك إحتمالات عدة |
| - Çok fazla ihtimal var. | Open Subtitles | هناك إحتمالات جمّة لذلك. |
| Hâlâ yüzlerce başka ihtimal var. | Open Subtitles | لا زال يمكن أن تكون أشياء أخرى كثيرة |