| Karımdan ellerini çek! Öyle mi? Ben ona ihtiyacı olanı veriyorum. | Open Subtitles | أبعد يديك عن زوجتى ...أنا أعطيها ما تحتاجه و يعجبها | 
| Onların DNA'larını da aldığında planının diğer aşamasına geçmesi için ihtiyacı olanı tedarik edebileceğinden şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | نظنّ أنّها حالما تحصل على حمضهم النوويّ... سيكون لديها ما تحتاجه للانتقالِ إلى المرحلةِ التالية من خطّتها. | 
| Politik gelgitlere karşı gelmeye istekli ve ülkenin ihtiyacı olanı vermeye hazır gerçek bir liderin işaretlerini. | Open Subtitles | قائدة حقيقية مستعدة لمعاكسة التيار السياسي ...وأن تعطي البلد ما تحتاجه | 
| Gülümseyip onu zorluyorum ve ihtiyacı olanı elinde tuttuğundan emin oluyorum. | Open Subtitles | أنا أبتسم وأدعمه وأتأكد أن ينال كل ما يحتاجه | 
| Ona ihtiyacı olanı verebilirim, ama nolursa olsun yine de altından kalkması zor belaya girecek. | Open Subtitles | أستطيع منحه ما يحتاجه لكن مهما يحدث سيكون في ورطة حقيقية | 
| Suçlulara ihtiyacı olanı vermek yerine onlar hakkında işlem yapıyorsunuz. - İyi bir darbe. | Open Subtitles | وتتابع المُجرمين بدلاً من أن تُعطيهِم ما يريدون بالفعل | 
| İnsanlara istediklerini vermek. Hayır hayır, ihtiyacı olanı vermek. | Open Subtitles | أعطاء الناس ما يريدون لا , لا , بل ما يحتاجون | 
| İhtiyacı olanı ona öğretebilecek bir kişi varsa o da Tenzin'dir. | Open Subtitles | إن كان هنالك شخص بإمكانه تعليمها ما تحتاج لتعلمه (فهو (تنزن | 
| - Tarlaya en çok ihtiyacı olanı, suyu sağladı. | Open Subtitles | إنه يوفر للمزرعة ما تحتاجه من المياه | 
| İhtiyacı olanı alıyor. | Open Subtitles | إنها تأخذ ما تحتاجه | 
| Senden ihtiyacı olanı aldı Roger. | Open Subtitles | لقد حصلت على ما تحتاجه بالفعل (يا (روجر | 
| İhtiyacı olanı aldığını gösterir. | Open Subtitles | -يعني أنّ لديها ما تحتاجه . | 
| Ona ihtiyacı olanı verin. | Open Subtitles | بل أعطه ما يحتاجه فقط | 
| İhtiyacı olanı alan bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي يأخذ ما يحتاجه | 
| Ona ihtiyacı olanı ver. | Open Subtitles | أعطه ما يحتاجه | 
| Suçlulara ihtiyacı olanı vermek yerine onlar hakkında işlem yapıyorsunuz. | Open Subtitles | وتتابع المُجرمين بدلاً من أن تُعطيهِم ما يريدون بالفعل | 
| Onlara ihtiyacı olanı vermeliyiz. | Open Subtitles | نعطيهم ما يريدون | 
| İnsanlara ihtiyacı olanı verdiklerini. | Open Subtitles | بإعطائهم ما يريدون | 
| İhtiyacı olanı ona öğretebilecek bir kişi varsa o da Tenzin'dir. | Open Subtitles | إن كان هنالك شخص بإمكانه تعليمها ما تحتاج لتعلمه (فهو (تنزن |