| Ruhsatı boşver. Buraya kendi bayrağımı dikeceğim, ruhsata ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | انس الترخيص اللعين,إذا فرضت سيطرتي لن تحتاج للترخيص |
| İhtiyacın olmayacak, ama kanatlarda birer kova var, tamam mı? | Open Subtitles | لن تحتاج ذلك,ولكن هناك دلو ماء على الجانبين؟ |
| Ona ihtiyacın olmayacak ahbap. Orada fazla kalmayacağız. | Open Subtitles | أنت لن تحتاج ذلك يا رجل نحن لن نبتعد كثيرا |
| Yakında sana tuzakçılık hakkında herşeyi öğreteceğim, o zaman Jean Le Bete 'ye daha fazla ihtiyacın olmayacak, | Open Subtitles | قريباً سأعلمكِ كل شيء ثم انكِ لن تحتاجي جون لابيتا او امك |
| Dinle, tatlım, artık bir daha buna ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | اسمعي حبيبتى أنت لن تحتاجين لهذا بعد الآن |
| Hem önümüzdeki 24 saat boyunca... elbiselerine ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أضفى إلى ذلك لمدة 24 ساعة قادمة لن تحتاجى لأن تلبسى شيئا |
| Buna ihtiyacın olmayacak mı? | Open Subtitles | ألن تكون بحاجة إليها ؟ |
| Uyku tulumuna ihtiyacın olmayacak. Yatağını ben yaparım. | Open Subtitles | لن تحتاج إلى كيس النوم هذا، سأعد فراشك بنفسي |
| O şeye ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لن تحتاج هذا الشي , اطلق النار حتي الموت |
| Büyüdüğünde beni görmeye ihtiyacın olmayacak. Bana ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | عندما تكبر لن تحتاج أن تراني ولن تحتاجني |
| Yani prezervatife ihtiyacın olmayacak öyle mi? | Open Subtitles | أيجب أن أضع في الحسبان أنّك لن تحتاج واقيا جنسياً؟ |
| Dostlarımla birlikte öyle bir fon sağlayacağım ki bir daha tek sente ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لا تفهم، حين نجمع لك التبرعات من أصحابي لن تحتاج لسنت آخر أبداً |
| Sen kartta yoksun şapkaya ya da büyütece ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | انت بين لست في البطاقة لذلك لن تحتاج الى قبعة او كأس ضخماً |
| Sanırım sana aldığım, süt pompasına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أظنكِ لن تحتاجي مضخة الصدر التي أحضرتها لكِ |
| Buna artık ihtiyacın olmayacak, avcı. | Open Subtitles | أنت لن تحتاجي لهذا بعد الآن، أيتها الصيادة |
| Evet bu ilk adım. Artık ona ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أجل، هذه هي الخطوة الأولى لن تحتاجي إليها مُجدداً |
| İyi haber... şimdi avukata ihtiyacın olmayacak. Bundan kurtulup iyi olacaksın. | Open Subtitles | الخبر السار ، انكِ لن تحتاجين إلى محامي الآن |
| Bu tavırlara devam edersen açık artırma için elbiseye de ihtiyacın olmayacak, çünkü gitmeyeceksin. | Open Subtitles | إذا استمريتي بموقفكِ لن تحتاجين فستاناً من أجل الذهاب لذلك المزاد لأنكِ لن تذهبي |
| 3, zaman doldu. Sanıyorum bunlara ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | انتهى الوقت اظن انك لن تحتاجى هذا |
| Kıyafete ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لن تكون بحاجة لأيّ ثياب. |
| Bir daha evden çıkmayacaksın. Buna ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | ,حسناً, لن تغادري المنزل مجدداً لذا لن تكوني بحاجة لهذا |
| İhtiyacın olmayacak ama, değil mi? | Open Subtitles | حارسي الشخصي لن تحتاجه مع ذلك , صحيح؟ |
| Yedek paraşütü bırak, ihtiyacın olmayacak alçaktan atlayacağız. Bel kuşağını sar yeter. | Open Subtitles | اترك المظله الاحتياطيه لن تحتاجها فنحن لن نقفذ من مكان مرتفع |
| Çantanın içinden çıkanlarla yaşadığın sürece kendine ait bir dükkana ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لم افكر ابداً في الدخول في التجارة عندما تسكن في شقة صغيرة لا تحتاج الى مكانك الخاص |
| Öyleyse buna ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | يبدو وأنك لن تحتاجين هذا |
| - Haftaya tepsiye ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أسبوع آخر لن تكوني محتاجةً للصينية |