13. yüzyılda iki büyük imparatorluk arasında savaşa neden olmuş. | Open Subtitles | في القرن الثالث عشر، لقد أشعل حرباً بين إمبراطوريتين كبيرتين |
Irksal bilgimizde iki büyük boşluk olduğunu farkettik. | TED | أدركنا أن هناك فجوتين كبيرتين في ثقافتنا العرقية. |
Utancın iki büyük kayıtlı mesajı var -- "asla yeterince iyi değilsin" -- ve, ondan vazgeçirebilirseniz, "kendini kim sanıyorsun?" | TED | يولد العار تشغيل شريطين كبيرين -- "لن أكون جيدا كفاية ما حييت" و كذلك، مايدفعك إلى التوقف، "من تظن نفسك؟" |
Bir aile teknede balık tutuyormuş gibi gördüm iki büyük kardeş, birkaç küçük kardeş, mantıklı değil mi? | TED | رأيت ما يبدو أنها عائلة تصيد السمك على متن قارب، أخوين كبيرين وبعض الأطفال الصغار، يبدو منطقياً أليس كذلك؟ |
Arkadaşım Taylor Urruela gibi insanlara baktığımda, -kendisi Irak'ta bacağını kaybetti ve iki büyük hayali vardı- | TED | عندما ننظر إلى الناس مثل صديقنا تايلور أورويلا، الذي فقد ساقه في العراق، كان لديه حلمان كبيران في حياته. |
daha çok, iki büyük liderin diğerinden daha azametli görünme rekabetiydi. | Open Subtitles | يمكن أن نقول أنه نزاعٌ بين قائدين عظيمين أرادا الظهور بعظمة أكثر من أحدهما |
İki büyük kamyon geliyor. Bu da planın parçası mı? | Open Subtitles | هناك شاحنتان كبيرتان أتيتان, هل هذا جزء من الخطة أيضاً؟ |
Şehrimizin iki büyük güç kaynağı var. Bu onlardan biri. Bak. | Open Subtitles | مدينتنا لديها مصدران عظيمان للقوّة هذا أحدهما، انظري |
Damardan iki büyük sonda ve iki litre LR verin. | Open Subtitles | ابدآ بمحلولين ضخمين و كيسين دماء |
Fakat bırakın, bu iki büyük ulusun, barış ve özgürlük düşmanlarıyla savaşmak için birlikte söz verdikleri bu uzlaşma, bir kanıt olsun. | Open Subtitles | و لذا لندع إتفاقيتنا هذه الدليل .. على أنّ دولتينا العظيمتين .. ستقفان معاً بإلتزامهما لمحاربة أعداء السلام و الحرية |
Biliyorsunuz ki komşularımız muhteşemler: Kanada, Meksika ve iki büyük su birikintisi. | TED | جيراننا رائعون، كندا، المكسيك، ومساحتين كبيرتين من المياه. |
Buna bulut programlama denmektedir ve iki büyük probleme neden olmaktadır: ısı kaybı ve bant genişliği rağbeti. | TED | هذا يسمى بالحوسبة السحابية، وتؤدي إلى مشكلتين كبيرتين: ضياع الحرارة والطلب على نطاق الترددات. |
Servo motorlar küçük bir mile bağlı iki büyük çarktan oluşur. | Open Subtitles | حسناً. دافعات القوس هما عجلتين كبيرتين متصلين بواسطة قضيب صغير. |
Damar yolu açıp iki büyük boy izotonik tuz çözeltisine başlayalım. | Open Subtitles | دعينا نبدأ بزجاجتين كبيرتين من المحلول الملحي وافتحيهم معا |
20. yüzyılda bilimde birbirinden bağımsız iki büyük konunun gelişmesine şahit olduk. | TED | في القرن العشرين، رأينا تطور مستقل لموضوعين كبيرين في العلم. |
iki büyük damar içi, izotonik solüsyon, tam akista. | Open Subtitles | لنَبدَأ بكيسين كبيرين مِن المَصل معَ سالين عادي مَفتوحان على أقصى حَد |
İki büyük kasırga ve "yolu yürümek" kavramı ELAM'ın 1998'de kuruluşunun önünü açtı. | TED | إعصاران كبيران و فكرة "مشي الدرب" كانت سبباً في إنشاء ELAM في 1998. |
İki büyük şey oldu. İlki, hesaplama evrenini araştırmaktan gelen dilbilim ile ilgili birtakım yeni fikirlerdir. Ve ikincisi, gerçekten hesaplanabilir bilgiye sahip olmak birinin dili anlama girişimini tamamen değiştirdiğinin farkına varmaktır. | TED | حصل أمران كبيران. أولا، مجموعة من الأفكار المبتكرة في مجال اللغات والتي تبثقت عن دراسة حوسبة الكون. و ثانيا، فإن تحقيق هدف الحصول على معرفة محوسبة غيّر و بصورة جذرية طريقة فهمنا للغة |
Çoktandır, nesiller boyunca bakteri olarak düşündüğümüz şeyin iki büyük mikroorganizma alanından ibaret olduğu bulundu: Hakiki bakteriler ve "archaea" denen tek hücreli organizmalar, ki bunlar diğer bakterilere, ait olduğumuzu ökaryot grubundan daha yakındırlar. | TED | بالفعل ما كنا نعتقد أنه باكتريا لأجيال أتضح أنه بدلاً عن ذلك يؤلف مجالين عظيمين للكائنات المجهرية: البكتريا الحقيقية وكائنات عتيقة أحادية الخلية، التي هي أقرب من بقية البكتريا الى النواة، المجموعة التي ننتمي إليها. |
Bu geceki özel maçın iki büyük atleti. | Open Subtitles | فى حدث الليلة الخاص يعرض رياضيين عظيمين |
Buradaki sorun ise, patent sistemi için farklı çıkar ve görüşleri olan iki büyük endüstri grubunun varlığı: | TED | والمشكلة في ذلك هو أنه هناك مجموعتان صناعيتان كبيرتان لديها اعتبارت مختلفة لنتائج نظام براءات الاختراع. |
Toplanmış iki büyük ordu vardı, Yahudiler ve Filistinliler. | Open Subtitles | لقد أجتمع جيشان عظيمان الاسرائيليون والفلسطينيون |
Hayatında iki büyük değişiklik yaptın. | Open Subtitles | لقد قمتَ بتغييرين ضخمين في حياتك |
Bu gece balo salonunda bir ziyafet verilecek ve sonraki birkaç günde de umuyoruz ki iki büyük ulus arasındaki güven ve takdir duygusu güçlenecektir. | Open Subtitles | ستكون هُناك وليمة في قاعة رقص الفُندق وخلال الثلاث ايام القادمة نتمني بناء الثقة و التقدير بين أُمَتَينا العظيمتين |