| İkincisi, 21 yıllık müzakereler sonunda, yasal olarak bağlayıcı Paris Anlaşması'nı benimsedik, dünyadaki tüm milletler, küresel ısınmayı iki derece altta tutacak, hedef ise 1,5 santigrat derece olacak. | TED | ثانيها، بعد 21 عاماً من المباحثات، اعتمدنا اتفاقية باريس المُلزمة قانونياً، لجميع الدول في العالم للحفاظ على الاحتباس الحراري تحت معدل درجتين مئويتين، والتركيز على هدف 1.5 درجة مئوية. |
| Sıcaklıklar, son altı ay içinde yaklaşık iki derece yükseldi. | Open Subtitles | لقد اترفعت الحرارة درجتين خلال الستة أشهر الماضية |
| Hayır, aşağı iki değil! - Aşağı iki derece. | Open Subtitles | ــ أووه, لا تنزلوا درجتين ــ للأسفل درجتين |
| Sıcaklık yavaşça düşüyor, bir derece düzeltme, iki derece. | Open Subtitles | إن الحرارة تنخفض في بطء، بمقدار درجة واحدة.. تصحيح، درجتان. |
| Bu masa iki derece yamuk. | Open Subtitles | هذه الطّاولة تنقصها درجتان لتكون مستويّة. |
| Bir iki derece aşağılar. Belki ailelerine bir faydam olabilirdi. | Open Subtitles | لو كانوا أدنى بدرجتين لربما استطعت مساعدتهم. |
| Sancak pruvadan iki derece yukarı efendim. Bir mil bile değil. | Open Subtitles | درجتين من على الميمنة سيدى على مسافة أقل من ميل |
| Sancak pruvadan iki derece yukarı efendim. Bir mil bile değil. | Open Subtitles | درجتين من على الميمنة سيدى على مسافة أقل من ميل |
| Ateşi iki derece düştü ve şişkinlik neredeyse indi. | Open Subtitles | درجة الحرارة انخفضت درجتين و التورم زال تقريباً |
| Sıcaklıklar, son altı ay içinde yaklaşık iki derece yükseldi. | Open Subtitles | لقد اترفعت الحرارة درجتين خلال الستة أشهر الماضية |
| Sabahtan beri iki derece artmış. | Open Subtitles | هذا مُرتفع درجتين عن درجة حرارتها هذا الصباح |
| Ve fark ettiğim şeylerden bir tanesi de, evlerindeki ısıyı küçük bir ısı düzenleyici cihazla bir ya da iki derece değiştirebiliyorlardı. | TED | ولاحظت انهم يقوموا بتحريك جهاز صغير - لتنظيم الحرارة - لتغيير درجة الحرارة في منزلهم بدرجة واحدة أو درجتين. |
| Şimdi, "iki derece" meselesini duymuşsunuzdur: sıcaklık seviyesini iki dereceden fazlaya çıkaramayız. | TED | الآن، سمعتم عن "الدرجتين الإثنتين": يجب أن نحد من أرتفاع درجة الحرارة إلى ما لا يزيد عن درجتين. |
| İskele yönüne iki derece, sonra düz git! | Open Subtitles | ميناء، درجتين. وثابت كما تذهب. |
| Termostatı sadece iki derece yükseltmek istedim. | Open Subtitles | أريد رفع درجة الحرارة بمقدار درجتين فقط |
| 30. Paralelin iki derece üstündeyiz. | Open Subtitles | نحن درجتان فوق المتوازي الثلاثون. |
| İki derece kuzey, üç derece doğu. | Open Subtitles | درجتان لجهة الشمال و ثلاثة للشرق |
| Sıcaklığı iki derece yükseldi. | Open Subtitles | درجة حرارته ارتفعت درجتان مئويتان |
| İki derece iskele tarafına! | Open Subtitles | حرك الدفة درجتان |
| Sancak pruvadan iki derece. | Open Subtitles | درجتان من اليمين الأن |
| Sancak pruvadan iki derece. | Open Subtitles | درجتان من اليمين الأن |
| Vücut sıcaklığını normalden iki derece aşağıda tuttu. | Open Subtitles | حافظ على جسده بحرارة أقل من المعدل بدرجتين |