| Daniel Pink bir deney yapmış, bir kutuya iki köpek koyulmuş ve kutunun tabanından elektrik geçiyormuş. | TED | هناك تجربة أعتقد أن دانييل بينك يشير اليها عندما تضع كلبان في صندوق والصندوق مزود بأرضية كهربائية |
| Sonra fark ettim ki iki köpek varken öpüşebiliyorsam, belki beş köpekle yolun sonuna gidebilirdim. | Open Subtitles | ومن ثم أقررت في نفسي أنَّه في حال ساعدني كلبان على الحضي بقبلةٍ فرنسية فربما ستتمكنُ خمسُ كلابٍ من مساعدتي لأحضى بالجنس |
| Hayır, iki köpek dövüştüğünde her zaman en tecrübelisi kazanmaz sadece açlar. | Open Subtitles | لا , عندما يتقاتل كلبان ليس بالضرورة الاكثر قوة او خبرة يكون الفائز ولكن اكثرهم جوعاً |
| Aynı ev ortamında büyütülmüş iki köpek, bütünüyle aynı durumlara maruz kalmış olsalar da, biri örneğin motosiklet ya da mikrodalga fırın sesi korkusu geliştirirken, diğerinde böyle bir şey ortaya çıkmayabiliyor. | TED | حيث أن كلبان يقيمان في ذات المنزل ويتعرضان لذات الأمور، أحدهما قد يصاب بخوف من الدراجات الهوائية، أو رهاب من جرس جهاز المايكروويف، في حين قد لا يصاب الآخر بشيء. |
| Her insanın içinde, kavga eden iki köpek vardır. | Open Subtitles | داخل كل رجل، هناك كلبان يتقاتلان |
| İki köpek bana saldırdı! | Open Subtitles | كان هناك كلبان يهجمان علي |
| İki köpek bugün ölmeli ! | Open Subtitles | كلبان يجب أن يموتا اليوم |
| Bu içinde savaşan iki köpek. | Open Subtitles | وانهم كلبان يتقتلان بِداخلِك. |
| İki köpek çiftleşiyor! | Open Subtitles | كلبان يحتكّان ببعضهما |
| - Ateşli iki köpek gibi. | Open Subtitles | - مثل كلبان في الحرارةِ. |
| İki köpek. | Open Subtitles | كلبان |
| Yanında iki köpek var. | Open Subtitles | إن معه كلبان. |
| İçinde iki köpek var. | Open Subtitles | في داخلك كلبان |
| Woof-woof. İki köpek. Büyük köpekler. | Open Subtitles | كلبان كبيران |
| İki köpek. | Open Subtitles | إنهما كلبان. |