| Bölümü, benim zamanımdan da öncesinden beri mutant sorunu ile uğraşıyor. | Open Subtitles | إدارته كانت تتعامل مع ظاهرة المتحولين من قبل مجيئي للرئاسة |
| Evet,üniversite başvuruları ile uğraşıyor ve aileni çılgın partiler konusunda çıldırtıyor olmalıydın. | Open Subtitles | وأنا جئت الى هنا لجعل جينا حامل نعم يجب ان أن تتعامل مع متطلبات الكليه |
| Birçok duygu ile uğraşıyor ve hiçbiri hakkında konuşmuyor. | Open Subtitles | إنها تتعامل مع الكثير من المشاعر ولا تخبرنا بشئ |
| Bu odadaki herkes kendi alanlarına özgü mum problemleri ile uğraşıyor. | TED | كل شخص في هذه الغرفة يتعامل مع نسخته الخاصة من لغز الشمعة. |
| Sizin şubeniz yerel siyasetçiler ve toplum ilişkileri ile uğraşıyor. | Open Subtitles | قسمك يتعامل مع السياسات المحلية |
| Görünüşe göre o, yeni bir seks kaseti ile uğraşıyor. | Open Subtitles | إنه على الأرجح يتعامل مع شريط جنسي! |
| Muhtemelen hâlâ itfaiye bölümü ile uğraşıyor. | Open Subtitles | ربما لا زالت تتعامل مع قسم الحريق. |
| Amanda bu aralar pek çok şey ile uğraşıyor. Öyle mi? | Open Subtitles | (أماندا) تتعامل مع الكثير فى الوقت الراهن |
| Nasıl o her şeyi ile uğraşıyor ? | Open Subtitles | كيف تتعامل مع الأوضاع؟ |
| Dr.Brenan et ile uğraşıyor. | Open Subtitles | (برينان) تتعامل مع اللحم |
| Başkan şu an, Amerikan topraklarına yapılan bir terör saldırısı ile uğraşıyor. | Open Subtitles | الرئيس حاليا يتعامل مع |
| - Kim muhalefet ile uğraşıyor? | Open Subtitles | من يتعامل مع المعارضة؟ |