| Belli ki ilişkinizde problemleriniz var. | Open Subtitles | أنا أعني، أن هناك من الواضح مشاكل في علاقتكم |
| Bir sonraki ilişkinizde, illa insanların götüyle oynaşmak istiyorsan önce o lanet olası tırnaklarını kes. | Open Subtitles | في علاقتكم القادمة, إن كنتم مصرين على اللعب بالمؤخرة فقصوا أظافركم اللعينة |
| Ben de ikinizin ilişkinizde yerinizde saymanıza iyi bir neden gösterebilirim. | Open Subtitles | كما يمكنني أن أقول ذات الأمر بأنكما لا تتقدمان في علاقتكما |
| İlişkinizde en ufak bir değişiklik hissetmemeli. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تشعر بتغيير بسيط في علاقتكما |
| Cevabınıza bakılırsa, paranın ilişkinizde bir sorun olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | بالحكمِ على إجابتكَ يمكنني القولُ أن المال إشكالٌ في علاقتِكَ. |
| Ama şimdi Cole bir insan ve güvenlik ağı kayboldu, ve ilişkinizde ilk defa geleceğiniz kendi ellerinizde. | Open Subtitles | لكن الآن الذي كول a إنسان، شبكة الأمان ذَاهِبة، وللمرة الأولى في علاقتِكَ يَكْمنُ المستقبلُ في أيديكَ. |
| Ben ilişkinizde daha fazlası olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن بعلاقتكما ما هو أكثر |
| Şimdi, tipik varsayım, eğer bir insan aldatıyorsa, ya ilişkinizde, ya da sizde bir sorun olduğu şeklinde. | TED | الآن، فإن الافتراض النموذجي إذا ما خان شخص ما إما أن هناك شيء خاطئ في علاقتك أو الخطأ فيك |
| Eğer sana Jason'a mesaj atmanı durduracak bir yol olduğunu ve ilişkinizde ki gücü tekrar almanı sağlayacak olduğunu söyleseydim | Open Subtitles | انني اعلم طريقه تجعلك تتوقف عن مراسله جايسون واستعادتك لكل القوه في علاقتكم |
| ve ben ilişkinizde bir engel olmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن أصبح عقبة في علاقتكم |
| İlişkinizde kendi ihtiyaçlarına yer olmadığını düşünüyor olabilir. | Open Subtitles | أو لربّما لا يرى مجالاً له في علاقتكما لاحتياجاته |
| Ama eğer ilişkinizde aşılması zor bir sorun varsa bu oyuna devam etmek istemezsen insanlar anlayışla karşılayacaktır. | Open Subtitles | لكن إذا كان هنالك عقبة لا يمكن التغلب عليها في علاقتكما الجميع سيتفهم ذلك |
| Lakin ilişkinizde kesin bir ilişki bağımlılığı durumu var. | Open Subtitles | ولكن هناك جوانب معينة من الإعتماد المفرط في علاقتكما |
| İlişkinizde bir dönüm noktasına geldiniz. | Open Subtitles | لقد وصلتما إلى مفترق طرق في علاقتكما |
| Belki kocanızla ilişkinizde neyi atladığınızı anlatmaya çalışabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما انتِ تحاولي أن تحصلي منه على شيء مفقود في علاقتك مع زوجك . هيــــه .. |