| Ama Ji Hoo için, o, ilk aşkı, sevgilisi ve annesi gibi... | Open Subtitles | لكن بالنسبة لـ جيهوو ، فهي حبه الأول ورفيقته وأمه |
| - Savcı Park Jae Hoon'un, sık sık gittiği barın sahibi görünüşe göre, üniversiteden ilk aşkı. | Open Subtitles | نعم ، صاحبة الحانة التي يذهب إليها المدعي ( بارك ) غالباً على ما يبدو أنها حبه الأول من الكلية |
| Song Yi o adamın ilk aşkı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال سونغ يي أن الرجل كان حبها الأول. |
| Evet, ilk aşkı! | Open Subtitles | نعم , حبها الأول مو كيول .. |
| Ama, Oppadan duymuştum ilk aşkı üniversitedeymiş. | Open Subtitles | سمعت بأن الحب الأول لـ أوبا كان في الجامعة |
| İkisinin de ilk aşkı. Yaz bitince aşk da bitmiş falan filan. | Open Subtitles | قصة الحب الأول النمطي ذاك حينما كان الصيف |
| Kıçımın ilk aşkı. | Open Subtitles | أي حب أول... |
| Herkesin Joong Won'un ilk aşkı tarafından lanetlendiğini söylediğini duymadın mı? | Open Subtitles | الم تسمعي بلعنة الحب الاول لسيد المملكة؟ |
| İş, onun ilk aşkı. | Open Subtitles | العمل هو حبه الأول |
| "Katherine, ikinci oğlumun ilk aşkı... | Open Subtitles | "كاثرين)، تحمل من حبها الأول)" |
| - Bize çocukluğu, baharı, ilk aşkı anlatıyor. | Open Subtitles | تقول لنا: "الطفول , الربيع , الحب الأول" |
| İnsanın ilk aşkı çok güçlüdür. | Open Subtitles | وحده الحب الأول قوي جداً |
| Sadece benim değil! Ailemin ilk aşkı! | Open Subtitles | انه الحب الاول من عائلتي كامله |