| Fry, hayır. Bu benim ilk görevim, ve başımızın belaya girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كلا يا "فراي"، هذه مهمتي الأولى ولا أريد أن نقع في أي متاعب. |
| Benim de ilk görevim bu. Kocalarla dost olmak. | Open Subtitles | لذا مهمتي الأولى هي لاقامة علاقات صداقة الأزواج. |
| İlk görevim, bunun hayvanlar üzerindeki etkisini öğrenmek. | Open Subtitles | تقتضي مهمتي الأولى معرفة النتائج المترتبة على الحيوانات |
| Aslına bakarsan benim ilk görevim tamamiyle faciaydı. | Open Subtitles | هذا لا يهم حقاً أول مهمة ميدانية لي كانت كارثة تامة |
| Bu, benim tek başıma ilk görevim. Ben de korkuyorum. | Open Subtitles | هذه أول مهمة لي بمفردي أنا أيضاً خائف |
| - Bu benim ilk görevim değil. - Tabii ki ilk görevin. | Open Subtitles | لا هذه ليست اول مهمة لي أنا أعتقد أنها اول مهمة لك |
| Bir takım kaptanı olarak, bu benim ilk görevim. | Open Subtitles | هذه مهمتي الأولى كقائد فريق |
| İlk görevim. Çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | مهمتي الأولى أَنا متحمس جداً |
| Özel Proje Müdürü Dwight Schrute olarak ilk görevim uzman bir ekip kurmak. | Open Subtitles | مهمتي الأولى كمدير للمشروع (دوايت شروت) تكوين فريق القوه |
| Bu ilk görevim. | Open Subtitles | إنها مهمتي الأولى |
| İlk görevim için gerginim. | Open Subtitles | أنا متوتر بشأن مهمتي الأولى |
| Biliyor musun, Ranger olarak ilk görevim de Bağdat'taki bir apartman bloğunu temizleme görevi almıştım. | Open Subtitles | ... مهمتي الأولى كحارس، كنا "نقوم بإخلاء مبنى سكني في "بغداد |
| P.i.'daki ilk görevim, buraya çıkıp küfleri temizlemekti. | Open Subtitles | و أول مهمة لي في "العمل بالسجن" كنا ننظف الغبار السام |
| Erkek olarak yer aldığım ilk görevim. | Open Subtitles | أول مهمة لي كرجل |
| İlk görevim. | Open Subtitles | منذ أول مهمة |
| Bu benim The Sunday Times'taki ilk görevim oldu. | Open Subtitles | كانت هذه اول مهمة لي مع صنداي تايمز |