| Pekâlâ, ilk kurbanı dövmüş ve boğmuş, ve sonra çöpe atmıştı. | Open Subtitles | حسنا,اذن هو يقوم بضرب و خنق ضحيته الأولى و يرميها فحسب |
| Aradığımız kişinin ilk kurbanı tanıdığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن مجرمنا ربما كان يعرف ضحيته الأولى |
| İlk kurbanı Rachel'ı yol kenarına atmıştı, ama Tina'yı gömmek için zaman harcadı. | Open Subtitles | لقد رمى ضحيته الأولى رايتشل في زقاق لكنه أخذ وقته ليدفن تينا |
| Şuna bak, ATM kaseti ilk kurbanı çekmiş. | Open Subtitles | هذا الشريط التسجيلي, يصور الضحية الأولى |
| Ama Vanch'in ilk kurbanı olduğunu ve sonuncu da olmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | لكنّي أعلم أنّه أخفى أول ضحاياه ولن يكون الأخير. |
| Teresa Banks'e ait bir resim. Katilimizin ilk kurbanı. | Open Subtitles | هذه صورة "تيريسا بانكس"، أول ضحية لقاتلنا المنشود، |
| Tahmin edin bakalım ilk kurbanı şehre her gelişinde kim ziyaret ediyor. | Open Subtitles | لا يمكن ان يكون يزور الضحية الاولى فحسب |
| Evet ama seni daha çok etkiledi çünkü ilk kurbanı tanıyordun. | Open Subtitles | نعم، لَكنَّه أَثّرَ عليك أكثر لأن عَرفتَ الضحيّة الأولى. |
| Peşinde olduğun adamın ilk kurbanı değil bu. | Open Subtitles | الشخص الذي تلاحقه، هذه ليست ضحيته الأولى |
| İlk kurbanı aynı gece aldı. | Open Subtitles | قتل ضحيته الأولى فى الليلة ذاتها. |
| İlk kurbanı O'ymuş. | Open Subtitles | كانت هي ضحيته الأولى |
| İlk kurbanı olabilir. | Open Subtitles | قد يكون ضحيته الأولى |
| İlk kurbanı Lexington, Güney Carolina'dan Erika Joy. | Open Subtitles | ضحيته الأولى كانت (إيريكا جوي) من (ليكسينجتن), (كارولينا الجنوبية) |
| Peter ilk kurbanı değil yani. | Open Subtitles | إذاً " بيتر " لم يكن ضحيته الأولى |
| İlk kurbanı 1978'deymiş. | Open Subtitles | ضحيته الأولى كانت في عام 1978 |
| Şüphelimizin iki gün önce öldürdüğü ilk kurbanı. | Open Subtitles | هذا الضحية الأولى للمشتبه به منذ يومين |
| 2 yıl sonra, GZK'nin ilk kurbanı öldürülmüş. | Open Subtitles | وبعد ذلك بعامين، قتل الضحية الأولى SBK ل. |
| -Bu onun ilk kurbanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس أول ضحاياه. |
| Bu vahşi trajedinin ilk kurbanı. | Open Subtitles | أول ضحية لهذه المأساة التي لا معنى لها. |
| Tamam, ilk kurbanı anında öldü. | Open Subtitles | حسنا ، الضحية الاولى مات على الفور |
| Aynı şeye maruz kalmış ilk kurbanı da incelemek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ فحص الضحيّة الأولى التي فعل بها هذا. |
| İlk kurbanı, Rachel Hughes, Griffith Park'tan kaçırılan ve yine oraya bırakılan tek kurban. | Open Subtitles | ضحيته الاولى,رايتشل هيوز كانت الوحيدة التي إختطفت و تم رميها في حديقة غريفث |