| Barış antlaşması imzaladık ya Nova Prime. Daha ne istiyorsun? | Open Subtitles | لقد وقعنا معاهدة سلام نوفا برايم ماذا تريدين أيضًا ؟ | 
| Bugün mahkemeye okumak istediğim bir dilekçe imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا عريضة أسترحام اليوم والتى أود ان اقرأها للمحكمة | 
| Birkaç hafta sonra ilk levhayı güzel bir imzalama töreniyle imzaladık. Dünya çevresinde insanların bu ürünleri kullanmasına yol açtık. | TED | وقّعنا أول لوحة لنا بعد أسابيع قليلة من ذلك، وسط إحتفال عظيم على أمل أن نقود الناس لإستخدام هذه المنتجات حول العالم | 
| Teşekkürler - Ama biz kontrat imzaladık. | Open Subtitles | ــ شكراً لك ــ ولكننا وقّعنا إيجاراً على ذلك البيت الخاص | 
| Anlaşmayı daha geçen hafta imzaladık. | Open Subtitles | ووقعنا على الاتفاقية الأسبوع الفائت | 
| Nevada'da yeni bir sigorta poliçesi imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا للتو بوليصة تأمين (جديدة في (نيفادا | 
| Bildiğiniz gibi, yerel polis birliğini çalıştırmak için bir anlaşma imzaladık. | Open Subtitles | -وكما تعلمون فنحن لدينا عقد مع المدينة لإدارة مراكز الشرطة المحلية | 
| Bugün mahkemeye okumak istediğim bir dilekçe imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا عريضه استرحام اليوم والتى اود ان اقراها للمحكمه | 
| Evet, sanırım 4 ila 6 hafta arasında buradan gidebiliriz. Bugün sözleşmeleri imzaladık. | Open Subtitles | نعم , أعتقد أننا يمكن أن نرحل خلال أربعة أو ستة أسابيع لقد وقعنا العقد اليوم | 
| Kontratı bu sabah imzaladık. Tüm bu söylediklerin için teşekkürler. | Open Subtitles | لقد وقعنا على العقد هذا الصباح شكراً لكِ على قولك تلك الأشياء | 
| Oturma izni imzaladık biz. Kore'ye geri dönmeye hiç niyetim yok. | Open Subtitles | لقد وقعنا على أتفاقيةٌ، لن أعود إلى كوريا. | 
| Her neyse. Feragat belgesini hepimiz imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا جميعاً على تلك الوثيقة اتمنى ان تكون قرأتها اولاً | 
| Evet, biliyorum. Belgeleri beraber imzaladık. | Open Subtitles | أجل بالطبع لقد وقعنا البطاقة معاً | 
| Hepimiz gizlilik anlaşması imzaladık. Herkes yalıtım altında çalıştı. | Open Subtitles | وقّعنا جميعاً على إتفاقيّات عدم البوح، عمل الجميع في معزل عن بعضهم البعض | 
| Bu yüzden nakit parayı koydum ve anlaşmayı imzaladık. | Open Subtitles | لذا وضعتُ المال ووقعنا. | 
| Nevada'da yeni bir sigorta poliçesi imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا للتو بوليصة تأمين (جديدة في (نيفادا | 
| Bildiğin gibi kentle yerel güvenlik hizmetleri kontratı imzaladık. | Open Subtitles | -وكما تعلمون فنحن لدينا عقد مع المدينة لإدارة مراكز الشرطة المحلية |