| Karantinaya alınmış bir şehirde askerî prosedürün bir parçası olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | هذا يُعتقد بأنه إجراء متبع من قبل الجيش لـحَجْر هذه البلدةِ |
| Ve bu düşük oranın, çok miktarda deniz ürünü, balık ve deniz sebzeleri tüketimi ile ilişkili olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | و يُعتقد بأن اﻹصابات المتدنّية ناجمة عن الإستهلاك العالي لطعام البحر، من ضِمنه السمك و خضروات البحر. |
| Orijin Kitabı'nda sözü geçen kötülüğün doğduğu yerin orası olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | التي يُعتقد بأن يكون الموقع الكتاب الأصلي على حسب دلائل الولادة بمكان الشر. |
| Çin tıbbında boynuzun baş ağrısına iyi geldiğine inanılıyor. | Open Subtitles | في الطب الصيني ، ويعتقد أن قرون وحيد القرن يمكن أن تخفف الحمى |
| Dedektifin tanık koruma programında çalıştığına inanılıyor ve haber kısıtlamalarından ötürü ismi açıklanamıyor. | Open Subtitles | ويعتقد أن المحقق الذي عمل مع الشاهد المحمي لم نستطع ذكر إسمه لدواعي الحذر |
| İnanılıyor ki-- ...emsalsiz bir enerji gereksinimi--- ...gizemli dokuzuncu sembol--- | Open Subtitles | و يُعتقد كمية الطاقة المطلوبة لم يسبق لها ان وجدت. لغز الرمز التاسع |
| Kocası ile birlikte olduğu kadını öldürdüğüne inanılıyor. | Open Subtitles | يُعتقد أنها قتلت زوجها والمرأة التي كان يخونها معها |
| Saldırıdan sonra üç tane paralı Amerikan askerinin, üçüncü en çok aranan Mohamed Arsan'ın başında olduğu bir grup El Kaide militanı tarafından esir tutulduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | يُعتقد أن منفذي الهجوم ، ثلاثة جنود متعاقدون أمريكان أصبحوا الآن رهائن بيد تنظيم القاعدة |
| Ülkenin Kuzeydoğu Sahili bölgesinde olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | يُعتقد أنه يقطُن الساحل الشمالي الشرقي للبلاد. |
| Ayrıca saldırının güvenlik önlemlerinden âlâkalı bir sebepten dolayı olduğuna inanılıyor... | Open Subtitles | رغم ذلك يُعتقد أن يكون الهجوم حادثة منعزلة... التدابير الأمنية في... |
| Gazete sahibi not bırakmamış şüpheli bir durum olmadığına inanılıyor. | Open Subtitles | مالك الجريدة السابق لم يترك رسالة ولا يُعتقد بوجود ظروف مريبة |
| Roma'da çifte cinayet şüphelisi, New York'ta saklandığına inanılıyor ve elimizdeki ona ait bulanık fotoğrafı da ekle. | Open Subtitles | متهم بعمليتي قتل في روما و يُعتقد أنّه مختبئ في نيويورك و ضعي الصور التي لدينا له |
| Epifiz bezin ruhun yuvası olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | يُعتقد أنّ الغدّة الصنوبرية هي مركز الروح. |
| Dünya büyüklüğündeki bir dünyanın Uranüs'le çarpıştığına inanılıyor. | Open Subtitles | يُعتقد أن عالماً بحجم الأرض "إصطدم بـ "اورانوس |
| Sereter Walow'un "Yapılacak tek şey kendinizi başınızdan vurmak" diyerek odayı terk ettiğine inanılıyor. | Open Subtitles | الوزير "فالدو" يُعتقد أنه ترك الغرفة وهو يقول الشيء الوحيد المتبقى فعله أن يُطلق المرّء النار علي رأسه |
| Bu suçların bu dönemde işlendiğine inanılıyor. | Open Subtitles | ويعتقد أنه في هذا الوقت أن الجرائم ارتكبت |
| 400 ölü, yüzlerce kayıp olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | 400 قتيلا، بعد ويعتقد أن مئات في عداد المفقودين. |
| Bunun şüphelinin ilk cinayeti olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | ويعتقد أن هذا يكون Lujack وأبوس]؛ [س] تهمة القتل الأول. |
| Köle olarak satıldıklarına inanılıyor. | Open Subtitles | ويعتقد أنه تم بيعهم بسوق النخاسة |
| Gizli ödenek olarak 10 milyon $ sakladığına inanılıyor. | Open Subtitles | ويُعتقد إنه أحُتفظ بأكثر من 10 ملايين دولار أمريكي في صندوق من الطين |
| Yakın zamanda uluslararası silah kaçakçısı olan La Grenouille'e katıldığına inanılıyor. | Open Subtitles | يُعتَقد أنه إنضمّ حديثا إلى (لاغرانوي) تاجر سلاح دولي |
| Ve uluslararası basında çoğu kadın ve çocuktan oluşan 60 kişinin bir intihar bombasıyla öldüğüne inanılıyor. | Open Subtitles | وعلى الصعيد الدولي، ستون شخصا معظمهم من النساء والأطفال، يعتقد بأنهم قد قتلوا في التفجير الانتحاري. |