| Demek bunlar senin olgunlaşma yılların ve aklın başına gelene kadar sürekli insanların duygularını incitmeye devam mı edeceksin? | Open Subtitles | أتعتقد لأن تلك هي سنوات تكوينك يمكنك المضي قدما ً في إيذاء مشاعر الناس طالما تخرج بشيء من ذلك؟ |
| İnan ya da inanma ama sinsi ve pislikler ve yedi yaşındaki bir kızı incitmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | صدِّقي هذا أو لا، لكنّهم أوغاد و ملاعين و هُمْ يحاولون إيذاء فتاة في السابعة من عمرها |
| Sakın ola bir daha beni ya da ailemi incitmeye kalkma. | Open Subtitles | لا تحاولي ابداً إيذائي أنا أو عائلتي مجدداً |
| Artık sizi incitmeye çalışmayacağımı söylemek istedim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ إخْبارك لَنْ حاولْ إيذائك رجالَ أكثر. |
| Kimseyi incitmeye niyetimiz yok ama gerekli olursa güç kullanacağız. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا أي رغبة لإيذاء أحداً ولكننا سنستخدم القوة إذا أضطررنا لذلك |
| İnsanlara yardım ediyor, aynı seni ve annemi incitmeye çalışan kadın konusunda bize yardım ettiği gibi. | Open Subtitles | إنه يمد العون للناس كمساعدته لنا ،ضد تلك المرأة التي أرادت إيذاءك أنتَ وأمي |
| Ve sanırım o günden beri sizde beni incitmeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | واعتقد انك تحاول أذيتي من يومها |
| Duygularını incitmeye çalışmıyorum, Anne. İnan ya da inanma, bu seninle alakalı değil. | Open Subtitles | .أنا لا أحاول إيذاء مشاعرك يا أمي صدقي أو لا تصدقي, هذا ليس بسببك |
| Dinle, Kaleb, Sung Lee'yi incitmeye çalışmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | إستمعْ، كاليب، أَعْرفُ أنت مَا كُنْتَ تُحاولُ إيذاء سونج لى |
| Kafayı bana takmadı. Başka birini incitmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنها ليست مهتمة بي إنها تريد إيذاء شخص آخر |
| Demek istediğim, öğrenmenin tek yolu beni incitmeye çalışarak zarı atmak. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة لتكتشفي حقًا أن تجازفي وتحاولي إيذائي. |
| Ya da belki de beni bilinçaltında incitmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | أو ربما أردت إيذائي في عقلك الباطن |
| Seni incitmeye çalışıyor gibi geldi. | Open Subtitles | كنت اعتقد انه يحاول إيذائك حصريآ لمنتدى سينما العرب |
| Birilerini incitmeye gerek yok, tamam mı? | Open Subtitles | ليس هناك داعي لإيذاء أحد، حسناً؟ |
| Theo! Seni incitmeye çalışmıyoruz. Seni geri getiren biziz. | Open Subtitles | (ثيو)، إننا لا نحاول إيذاءك نحن اللذان أعدناك إلى هنا. |
| Yine beni incitmeye mi çalışacaksın? | Open Subtitles | هل ستحاولي أذيتي مجدداً؟ |
| Dün gece gerçekten beni incitmeye mi çalışmıştır? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنها كانت تحاول اليله السابقه أن تؤذيني |
| Tatlım, seni hastanelik edene dek incitmeye devam edecek. | Open Subtitles | سيستمر فى ايذائك حتى تذهبين الى المستشفى |
| Ara sokaktaki o adamlar, seni incitmeye çalıştılar, değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال في الزقاق كانوا يحاولون أذيتك ، أليس كذلك ؟ |
| Kimseyi incitmeye niyetim yok. | Open Subtitles | لا أريد أن أؤذي أيّ أحد. |
| Bazı hatalar yapmaya mecbur kaldım. Ama dünyada hiçbir şey beni seni incitmeye itemez. | Open Subtitles | لقد قمت ببعض الأخطاء، ولكن لا شيء في العالم يجعلني أؤذيكِ |
| Sanırım sevdiğim insanları inciterek beni incitmeye çalışıyorlar | Open Subtitles | واعتقد انها تتضمنك اعتقد انهم يحاولون أذيتى، بإيذاء من احبهم |
| Bu çok saçma. Onunla konuşmalıyım. O bunu bir zayıflık belirtisi olarak alır ve seni yine incitmeye çalışır. | Open Subtitles | سيعتبر ذلك ضعفا منك ثم سيحاول أن يؤذيك مجددا |
| Bu seni incitmeye başlamadan önce, benimle konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه اخر فرصة لك لتخبرني بما لديك وإلا سأضطر لإيذائك |
| Kim olduğunu bilmiyorum ve seni incitmeye gelmedim. | Open Subtitles | أنظر, أنا لا أعرف من أنتَ و لكنني لستُ هنا لأؤذيك |