| "Yeni cep telefonu melodinizi indirmek için 'indir' tuşuna basın." | Open Subtitles | من أجل تحميل رنة هاتفك الخليوي اضغط على الزر التي تقول تحميل |
| Ama ayrıca şu Joseph'in resimlerini de indirmek istiyorum. | Open Subtitles | كما أرغب في تحميل هذه الصور من ذلك الشاب جوزيف |
| Dün gece bavulları indirmek için fazla mesai yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | توجبَ عليّ أن اعملَ نوبةً إضافية في إنزال الحقائب ليلةَ أمس |
| Hey, Jess, tek yapman gereken birini indirmek, yarısını değil. | Open Subtitles | جيس , تحتاجى فقط لإنزال أصبع واحد وليس خمسين |
| Bu insanları indirmek için ne gerekiyorsa yapacağım, Binbaşı. | Open Subtitles | سأفعل مايتوجب للإطاحة بهؤلاء الأشخاص ميجور |
| Şehri yere indirmek için yeterli gücü olabilir. | Open Subtitles | ربما هناك طاقة كافية بكل محولات المدينة حتى تهبط بها |
| Tek yapmamız gereken, kafalarımızı indirmek ve bize bakan gözlerden tamamıyla uzaktayız. | Open Subtitles | كل ما يجب علينا فعله هو خفض رأسينا ونختفي تماماً عن الأنظار |
| İnsanların çizgi romanları internetten indirmek yerine buraya gelmesi çok şaşırtıcı bir şey. | Open Subtitles | إنه لمن المذهل كيف أن الناس يواظبون على الحضور إلى متاجر القصص المصورة بدلاً من تحميل هذه القصص رقمياً |
| O uygulamaları tekrar indirmek ne kadar zaman ve iş gücü gerektirir biliyor musun sen? | Open Subtitles | ألديك أدنى فكرة عن كمّ الوقت والساعات التي تلزمني لإعادة تحميل تلك التطبيقات مرة أخرى؟ |
| Bütün öğleden sonramı dosyaları indirmek için harcadım, ...ama bir çeşit güvenlik duvarı var. | Open Subtitles | قضيت فترة بعد الظهيرة كلها محاولا تحميل الملفات لأخذها معنا، لكن هناك نوعا من برامج الحماية يزعجني |
| Altını indirmek yerine, direk diğer sahneden başlıyoruz. | Open Subtitles | بدلا من إنزال الذهب سنقوم بالتمثيل المباشر |
| Gemiyi indirmek en iyi durumda bile çok zor bir iştir. | Open Subtitles | إنزال سفينة الخلية إقتراح صعب في أفضل الظروف |
| Tekneyi durdurursam bu, birilerini indirmek için olur başkalarını bindirmek için değil. | Open Subtitles | إن أوقفت الزورق، فسيكون لإنزال أناس، لا لضمّهم. |
| Uçağı indirmek için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بعمل كل شىء لإنزال الطائرة |
| Bu tarz operasyonların püf noktası hedefi indirmek için yeterli sayıda personele sahip olmaktır. | Open Subtitles | الخدعة لهذا النوع من العمليّات هو وجود ما يكفي من العاملين في اللعبة للإطاحة بالهدف، |
| Ama İK'nin parmağı olduğunu biliyorum onları indirmek için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | لكنّي أعرف أنّ الموارد البشريّة مُتورّطة في ذلك، وسأفعل كلّ ما بوسعي للإطاحة بهم. |
| Onu buraya indirmek daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ألا تظنَّ أنّكَ يجب أن تهبط بهذا الشيء؟ |
| Çocuk ölüm oranını üçte iki oranında azaltmak, açlığı yarıya indirmek çok önemli şeylerdi. | TED | تقليل معدل وفيات الأطفال بنسبة الثلثين، خفض الجوع إلى النصف، أشياء مصيرية. |
| Bir zeplini indirmek için yüzlerce mermi gerekebilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تستهلكوا منه المئات لإسقاط المنطاد |
| Dünyanın öbür ucunda algoritmik yanlılığın internetten dosya indirmek kadar hızlı yolculuk yaptığını öğrendim. | TED | جبت نصف العالم، لأعلم أن تحيز الخوارزمية يستطيع الانتقال بسرعة قدر ما يأخذه الوقت لتحميل بعض الملفات من شبكة الانترنت. |
| Diyor ki, ilk adım kaş çizgini aşağıya indirmek olacakmış. | Open Subtitles | ذُكرَ هنا،، بأن الخطوة الأولى سَتَكُون لتخفيض خَطِ الحاجبين |
| Köprüyü indirmek için gereken şifreyi çözdüm sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أني حللت الشفرة اللازمة لخفض الجسر المتحرك |
| 10 yıldır onu indirmek için uğraşıyorum. | Open Subtitles | "أنا أحاول منذ عقد من الزمن أن أطيح به." |