| Beni okula inekle birlikte yollardılar. Ödevlerimi de lamba ışığında yapardım. | Open Subtitles | لقد تم ارسالي لرعي البقرة وعملت واجباتي المدرسية تحت ضوء المصباح |
| Beni okula inekle birlikte yollardılar. Ödevlerimi de lamba ışığında yapardım. | Open Subtitles | لقد تم ارسالي لرعي البقرة وعملت واجباتي المدرسية تحت ضوء المصباح |
| Çünkü Jake öyle az pişmiş biftekler yapıyor ki inekle sohbet edebiliyorsun. | Open Subtitles | لأن جيك يطبخ شرائح لحم نادرة جداً مازال يمكنك التحدث مع البقرة |
| Fakat şişman bir inekle artık yapamıyorum. | Open Subtitles | ولكن مع بقرة سمينة لا أستطيع أن أفعل ذلك بعد الآن. |
| İnekle tavuk bir araya gelince ne olur? Doublemeat Karışık olur! | Open Subtitles | إذاً ماذا يحدث عندما تتقابل بقرة ودجاجة هذا هو مزيج اللحم المزدوج |
| Tıpkı pazara bir inekle gidip bir tavukla dönen adam gibi. | Open Subtitles | انت كما الرجل... ...الذي ذهب للسوق ببقرة ورجع بدجاجة |
| Sanırım şu inekle ilgili. | Open Subtitles | هي حول البقرةِ. |
| Araştırmalarda söylenen bağlantı, ozon tabakasına zararı olduğu söylenen şişman bir inekle aynı. | Open Subtitles | شوّفت الدراسات الإرتباطات بين إنتفاخ بطن البقرة و نضوب طبقة الأوزون. |
| İnekle tavuğun hiç tanışmamış oldukları halde bir araya gelmeleri, mesela. | Open Subtitles | مثل كيف أن البقرة والدجاجة أصبحا مع بعضهما البعض رغم أنهما لم يتقابلان |
| - Merhaba efendim. Ormanın ortasında bir inekle ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله مع البقرة في منتصف الغابة؟ |
| Bizi inekle beraber buradan çıkaracaksın. | Open Subtitles | - . لا - . سوف تقودونا خارجا ، بصحبة البقرة هل فهمت هذا ، ابي ؟ |
| Affedersiniz, bize bakan inekle konuşmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | "أعذريني سأتحدث مع هذه البقرة التي ترعى" |
| Sanki inekle zürafanın karışımı gibi. | Open Subtitles | وكأنها خليط بين البقرة والزرافة |
| Gel Lotte, inekle vedalaşmamız gerek. | Open Subtitles | تعالى لنودع البقرة |
| "Ama her seferinde aynı inekle yapmıyor" | Open Subtitles | ~ لكن ليس جميعهم من ذات البقرة ~ |
| O dönemlerde, Capitol Steps'te bir inekle ilişkiye girmenin illegal olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، لم أعلم أنه كان غير شرعي مضاجعة بقرة على عتبة مبنى الكونغرس. |
| Hayır! Ama küçük bir inekle bir timsahı beslemek... | Open Subtitles | لكن اطعام بقرة صغيرة واحدة إلى تمساح - |
| Bir inekle koyun koyuna yatmayacağım. | Open Subtitles | كيف ذلك؟ لن أنام بجوار بقرة. |
| Beni bir inekle takas edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تقايضني ببقرة |
| - Bir kadını bir inekle takas edemezsin. | Open Subtitles | - لا يمكنك مقايضة امرأة ببقرة لما لا ؟ |