| Fakat aynı anda arkadaşlarım ve ailemle de sürekli irtibatta kalabiliyorum. | TED | ولكنها في ذات الوقت تبقيني على اتصال بأصدقائي وعائلتي. |
| Miss Riley benimle irtibatta kalacak. Bir şeye ihtiyacınız olursa ona söylersiniz. | Open Subtitles | انسة رايلي ستبقى على اتصال بي.لنعلم اذا احتجت اي شيء |
| Yardımınız için teşekkürler avukat bey. İrtibatta kalacağız. | Open Subtitles | شكراً على مساعدتك أيها المحامي سنبقى على إتصال |
| Kendim çıkarım. İrtibatta olalım. | Open Subtitles | ـ سوف أُري نفسي الطريق إلى الخارج وسوف أكون على إتصال |
| Sahada olduğunuzda, mükemmel bir uyum içinde çalışmak için ekibinizle sürekli irtibatta olmanız istenir. | Open Subtitles | عندما تكون في الميدان الهدف عادة يكون على تواصل تام مع فريقك لمزامنة الأوقات و لكن عند تكون المهمة |
| Bununla beraber, oğlanla irtibatta olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | لكن,إنني أعرفُ أيضاً بأنك كنتَ على تواصلٍ مع الابن. |
| Ailesini özlüyor ve onlarla irtibatta kalmak için sizin hizmetiniz gerekli. | Open Subtitles | ويفتقد عائلتة يحتاج الى خدمتكم ليبقى على اتصال معهم |
| Şimdilik ihtiyacımız bu kadar. İrtibatta kalacağız. | Open Subtitles | هذا كل ما نحتاجه بالوقت الراهن سنبقى على اتصال |
| Telefonu sana verdi, böylece irtibatta kalacaktı. | Open Subtitles | ثم أعطاك الهاتف كأنه يريد أن يقول بأن تبقى على اتصال معه |
| Onun arkadaşı olduğumu ve onunla irtibatta kalacağımı söyledim. | Open Subtitles | انها فتاة جيدة اشتاقت الى والدها قلت اننى سأكون صديقها و سأبقى على اتصال بها |
| Dışarıdan birine ihtiyacım var, FBI eğitimli birine, ...ama onlarla irtibatta olmayan birine. | Open Subtitles | أحتاج شخصا من الخارج FBI شخصا لديه تدريب لكنه ليس على اتصال بهم |
| Seninle irtibatta kalmak için daha çok çaba göstermeliydim. | Open Subtitles | وأرجو أن يكون بذلت جهدا للبقاء على اتصال. |
| İrtibatta kalacağım Komutan. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سأكون على إتصال أيها القائد , شكراً لك |
| - Jane? - Hayır, irtibatta kalalım, baba. | Open Subtitles | جاين لا ، أبقى على إتصال يا بابا |
| irtibatta kalmak için kadarmış. | Open Subtitles | كثيرٌ جداً بالنسبة للبقاء على إتصال |
| Pekâlâ herkes tetikte olsun ve irtibatta kalsın. | Open Subtitles | "لذلك، جميعا إبقوا متيقظين وإبقوا على إتصال." |
| Gittikten sonra onunla irtibatta kaldınız mı? | Open Subtitles | هل كنتما على تواصل بعد رحيلها؟ |
| İrtibatta kaldılar. Sanki seni unutmadık demek gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانا على تواصل و هما مِثْل: |
| Yalnız konuşmalıyız. İrtibatta olacağız. Baban. | Open Subtitles | "يلزمني التحدث معكِ بمفردك" "سنكون على تواصل, أباكِ" |
| Bununla beraber, oğlanla irtibatta olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | لكن,إنني أعرفُ أيضاً بأنك كنتَ على تواصلٍ مع الابن. |
| Ama irtibatta kal. | Open Subtitles | لكن كُن على إتّصال |
| ...irtibatta olacağım Monique. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سأكون على إتصال بكِ يا (مونيك)، شكراً لكِ |