| Seni şu, bizi bayılttıktan sonra kafamıza çuval geçirdiğiniz iskeleden hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكرك من رصيف الميناء حيث وضعتم أكياس على رؤوسنا بعد أن ضربتونا |
| Ve dengenizi kaybedip iskeleden suya düştünüz. | Open Subtitles | و سقطت من فوق رصيف الميناء بعد خسارة القضيه |
| Büyük iskeleden sonra. | Open Subtitles | بعد رصيف الميناء. رصيف الميناء؟ |
| Dün gece sizi iskeleden gördüm. Dürbünle sizi güvertede izledim. | Open Subtitles | رأيتكم من المرفأ ليلة البارحة، راقبتكم على المتن بالمقراب. |
| Dün gece sizi iskeleden gördüm. Dürbünle sizi güvertede izledim. | Open Subtitles | رأيتكم من المرفأ ليلة البارحة، راقبتكم على المتن بالمقراب. |
| İskeleden düştüm Maisie. | Open Subtitles | لقد سقطت من على السقالة اللعينة, مايزي |
| Herhalde minibüsü iskeleden aşağı atmalarıyla aynı sebepten. | Open Subtitles | لربما نفس السبب الذي جعلهم يغرقون الشاحنة عند رصيف السفن |
| Onları iskeleden dışarı attılar. | Open Subtitles | تم إلقاؤهم من فوق رصيف الميناء. |
| Gemi iskeleden ayrıldı. | Open Subtitles | إبتعدت السفينة عن رصيف الميناء |
| Şimdi iskeleden geliyorum ve orada... | Open Subtitles | لقد أتيت من رصيف الميناء للتوّ، وهنالك... |
| Yine iskeleden aşağıya sarkıyordun değil mi? | Open Subtitles | - هل كنت تتدلى على رصيف الميناء مرة أخرى ؟ |
| Dün Murray'ı iskeleden attık. | Open Subtitles | (لقد قمنا بإسقاط (موري من على رصيف الميناء بالأمس |
| Eğer asla iskeleden ayrılmazsak bahse girerim gerçekten severim. | Open Subtitles | سأحب الأمر لو غادرنا المرفأ |
| Tekne iskeleden ayrılıyor. Denize açılıyoruz. | Open Subtitles | المركب سيغادر المرفأ |
| İskeleden aşağı düştü ve omuriliğini kırdı. | Open Subtitles | ولقد سقط من السقالة وتحطـّم ظهره |
| İskeleden düştü. | Open Subtitles | لقد سقط من السقالة. |
| Biri, iskeleden. | Open Subtitles | الأول هو السقالة. |
| Ortalık durulunca seni iskeleden ararım. | Open Subtitles | سأتصل بكِ من رصيف السفن عندما تهدأ الأمور. |