| Tahtakurusu istilasını önleyememekle kalmadı özellikle yarattı. | Open Subtitles | هو لم يفشل فقط في القضاء على غزو الحشرات في الواقع , هو صنع واحده |
| Belki de artık melez istilasını halka söylemenin vakti geldi. | Open Subtitles | ربما حان الوقت قلت الجمهور بشأن غزو الهجين. |
| Ama Moğol istilasını takip eden karışıklık içinde, | Open Subtitles | ولكن التوتر الذى تبع غزو المغول |
| Sen pul yalarken ben bir Kreelon istilasını önledim. | Open Subtitles | .لقد أنقذت العالم من غزو الكريلون |
| Uzaylı istilasını durdurmak için geldiğini kestirmiştim... aileni ziyarete gelmediğini de. | Open Subtitles | لذا اعتقد انكي اتيتي للمدينة لتوقفي غزو خارجي -وليس من اجل زيارة والديكي |
| Bütün Kuzey İstilasını belgeselleştiren bir film ekibim vardı. | Open Subtitles | كان لدي طاقم فلم يوثق غزو الشمال بأكمله |
| Erişenler istilasını durdurduktan ve Işık'ı da ikiye böldükten sonra, | Open Subtitles | تم إيقاف غزو الــ"ريتش" و قسم ظهر الــ"ليت" نصفين. |
| Uzaylı istilasını önlemek için. | Open Subtitles | لمنع حدوث غزو |