| İsyanın kızgınlığıyla Unalaq, kendisine suikast düzenlemek suçuyla isyancıları ve Korra'nın ailesini tutukladı. | Open Subtitles | , غاضبا بسبب التمرد , أونولاك أعتقل الثوار ووالديّ كورا أتهمهم بالتآمر لأغتياله |
| Raporlarımızın gösterdiğine göre, askerlerinizin büyük çoğunluğu isyanın eşiğinde. | Open Subtitles | لدينا تقارير أن الكثير من عناصر قواتكم العسكرية على حافة التمرد |
| Buna rağmen, sen de bunun farkındasın, başaramazsak, bu isyanın sonu anlamına gelecektir. | Open Subtitles | على أية حال,هل تعلم أنه لو فشلنا سوف يعني ذلك بشكل فعال نهاية التمرد |
| Metal herhalde gerçek isyanın son kalesidir... | Open Subtitles | هذا المیتال هو على الأرجح الضربة القاضية تمرد حقيقي، الرجولة الحقيقية، |
| Bir gecede isyanın belini kırdınız. Kaptan Vallo üzerindeki bütün ganimeti de toplayabiliriz, çünkü o El Libre'i kurtarmağa çalışırken kendi adamları tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قصمت ظهر الثورة بسرعة والملك مدين لك بالكثير |
| Ya da daha kötüsü, gelecek ve hepsini silip süpürecek, böylece isyanın kötü bir fikir olduğunu gösterecek. | Open Subtitles | أو الأسوأ، الدخول ومن ثم الإبادة لإثبات أن التمرّد فكرة سيئة |
| Örneğin, yıkacağımız mahalle kiliseleri, ki zaten isyanın sebebi buydu. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، كنائس الرعية التي تزعمون اننا دمرناها والتي تسببت بحركة التمرد |
| Ama malesef bizler, Majesteleri'ne karşı çıkan isyanın ortasında kaldık. | Open Subtitles | وللأسف, كنا محاصرين في التمرد الأخير ضد جلالة الملك |
| Bu isyanın başlangıcıydı Fransız monarşisinin ise sonu. | Open Subtitles | وكان هذا التمرد هو بداية نهاية النظام الملكي الفرنسية |
| 57'deki isyanın ardından çocuğu alarak İngiltere'ye geldi. | Open Subtitles | بعد التمرد في عام 577، عاد إلى إنجلترا مع الصبي. |
| O, Irak'taki isyanın İslami bir devrimi, Arap dünyası boyunca yaymak için kullanılabileceğine ikna olmuştu. | Open Subtitles | فقد كان مقتنعاً بأن التمرد في العراق يمكن أن ينتشر ليشعل ثورة إسلامية في أرجاء العالم العربي |
| Bu aylardır süren isyanın kimseye bir faydası yok. | Open Subtitles | هذا التمرد الذي استمر شهراً لا يساعد أحداً |
| İsyanın tüm liderlerini tek seferde yok edebilirler. | Open Subtitles | أننا سوف نذعر ونقودهم مباشرة إلى الاجتماع ويمكنهم القضاء على قيادة التمرد بأكملها بضربة واحدة |
| Tüm isyanın orada kalan bir asker tarafından... başlatıldığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | ...هل كنت تعرفين أن التمرد حدث بسبب جندي بقى هناك؟ |
| Mürettebat isyanın eşiğinde. Nigel, lütfen. | Open Subtitles | أحضروا قبل أن يحصل تمرد إذا لم أحصل على الآيس كريم بسرعة |
| 2003'ün sonunda... kısa koşul kararları aldılar... bir isyanın büyümesi bir ülke doğurdu. | Open Subtitles | واحدة واحدة بعد الأخرى ، وأنهم يأخذون قرارات على المدى القصير... أنه ، في نهاية عام 2003... ثبت في بلد مع تمرد متزايد. |
| İsyanın patlak vermesinin ardından aşık oldum. | Open Subtitles | بعد اندلاع الثورة وقعت في غرام ذلك الصبي |
| İsyanın diger liderleri köleleştirildi ya da idam edildi. | Open Subtitles | استُعبد قوّات التمرّد الآخرين أو تمَ اعدامهم. |
| Bugün işbaşı yapması lazımdı ama kendini isyanın ortasında buldu. | Open Subtitles | كان يُفترض أن يباشر عمله هذا الصباح بالذات، لكن الشغب داهمه وخدعكم |
| isyanın son nefesi olduğunu düşünüyorum ,eğer ben izin verirsem. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا هو النفس الأخير للتمرد ، إلا إذا سمحت لي. |
| Eğer fikrini değiştirir ya da isyanın sona ererse, beni ara. | Open Subtitles | ، حسناً إذا غيرت رأيك أو إذا إنتهى تمردك فإتصل بي |
| Bu adam isyanın lideri. | Open Subtitles | هذا الرجلِ زعيمُ الإنتفاضة. |