| İyi bir hikâye anlattın, dostum. Ama üzülerek söylemeliyim ki, etkilenmedim. | Open Subtitles | لقد حكيت قصة جيدة ، يا صديقي ولكني آسف لقولي لا تتحرك |
| Bu lanet olası yere ilk adım attığım günden beri iyi bir hikâye duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع قصة جيدة منذ أن حطت قدمي على هذه الأعشاب البغيضة |
| İyi bir hikâye, ama biz gerçek bir şeyler görmek istiyoruz, duvar boyamaları gibi. | Open Subtitles | قصة جيده ولكن بالعودة إلى واقع نريد ان نرى الاشياء الرائعه |
| Haydi, laboratuar önlüğünü giymeden önce, en azından iyi bir hikaye, anlatmak zorundasın. | Open Subtitles | -بربّك لابدّ أنّه كان لديكِ على الأقل قصة جيّدة قبل لبسكِ لمعط المختبر |
| Söylemeliyim, oldukça iyi bir hikaye. Gizem, macera, umut ve umutsuzluk dolu. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك، إنها قصة رائعة للغايّة مليئةبالغموضوالمغامرة.. |
| Hayır, iyi bir hikaye yakalamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا ، فأنا أحاول الحصول على قصه جيده |
| Üç yaşındaki oğlum bile daha iyi bir hikâye bulurdu. | Open Subtitles | ابني ذو الثلاث سنوات بإمكانه إختلاق قصّة أفضل من تلك. |
| Oradaki adam, iyi bir hikâye. | Open Subtitles | الرجل الجالس هناك إنه قصة |
| Bana iyi bir hikaye getir evlat! | Open Subtitles | إبدأيّ بالقصة الجميلة ! ، يا فتاة. |
| Sözlediğiniz gibi, gazetecilik bakış açısıyla iyi bir hikâye sayılmaz. | Open Subtitles | كما قلت، إنها ليست بتلك القصة التي تستحق الاهتمام الصحافي |
| Eğer bir hakim veya bir politikacı ağzına bir cigaralık koyarsa... bundan iyi bir hikaye çıkar. | Open Subtitles | -حسناً ، عظيم إذا أردا القاضي أو السياسي في وضع سترة في فمهم -سأقوم بتأليف قصة عنه |
| Daha iyi bir hikaye uydursaydın yalan söylediğimiz bu kadar belli olmazdı. | Open Subtitles | لو كلفت نفسك بالخروج بقصة أفضل فلن يكون من الواضح أننا نكذب |
| İyi bir hikâye evlat ama gözümüz üzerinde. | Open Subtitles | تلك قصة جيدة أيتها الطفلة , لكن لكننا سنراقبك |
| Peki, bununla beraber iyi bir hikâye var mı? Çöken bir çatı, belki ufak bir balta kullanım kazası? | Open Subtitles | حسناً، هل هناك قصة جيدة خلف كل هذا |
| - Uzun hikaye bu. İyi bir hikâye gibi geldi bana. | Open Subtitles | إن هذه قصة طويلة جداً - إنها تبدو قصة جيدة جداً - |
| İyi bir hikâye de bir resimde yansıtılmış olabilir. | Open Subtitles | ويمكن التقاط قصة جيدة في الصورة. |
| Aslında iyi bir hikâye sayılmaz. | Open Subtitles | انها ليست قصة جيدة فى الحقيقة |
| Hayır, hayır, bu iyi bir hikâye. | Open Subtitles | لا، انها قصة جيدة. |
| Ama asla iyi bir hikâye hakkında şaka yapmam. | Open Subtitles | ولكنني لن اقدم مزحة عن قصة جيده |
| Ama cidden iyi bir hikâye. | Open Subtitles | لكنها حقاً قصة جيده. |
| Ben, bunun iyi bir hikaye olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | بن)،لا أعتقد أنها ستكون قصة جيّدة ) |
| Adamım, bu iyi bir hikaye ama hala anlayamadığım birkaç şey var. | Open Subtitles | -يا لها من قصة رائعة -لكن هناك بضعة أمور لم أفهمها |
| Hayır, iyi bir hikaye yakalamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا، فأنا أحاول الحصول على قصه جيده |
| Eğer öyleyse çok daha iyi bir hikâye olur. - Ağabeyi sorguladınız mı? - Ortada bir sebep yoktu ki. | Open Subtitles | لكنّها قصّة أفضل بكثير إذا كان مميتاً هل قابلتِ الأخ؟ |
| Yine de iyi bir hikâye çıkar. | Open Subtitles | على أية حال، إنه قصة |
| Bana iyi bir hikaye getir evlat! | Open Subtitles | إبدأيّ بالقصة الجميلة ! ، يا فتاة. |
| Gazetecilik bakış açısıyla konuşursak, iyi bir hikâye sayılmaz, değil mi? | Open Subtitles | ليست بتلك القصة التي تستحق الاهتمام الصحافي، أليس كذلك ؟ |
| Eğer bir hakim veya bir politikacı ağzına bir cigaralık koyarsa... bundan iyi bir hikaye çıkar. | Open Subtitles | إذا أردا القاضي أو السياسي في وضع سترة في فمهم سأقوم بتأليف قصة عنه - حقا - |
| Belki biraz luminol daha iyi bir hikaye anlatabilir. | Open Subtitles | ربما قليل من اللومينول تخبرنا بقصة أفضل |