| Belki de iyileştikten sonra rejenerasyonun diğer tarafındadır? | Open Subtitles | قد يكون ذلك الوجه الآخر للتجديد. ربما، حين تعافى |
| İyileştikten sonra ordudan ayrılmamış. | TED | لقد تعافى ولم يترك الجيش. |
| İyileştikten sonra hangi gece olsa icraate geçerim. | Open Subtitles | بجرد شفائي سأمارس عملي في أي يوم من أيام الأسبوع |
| Belki iyileştikten sonra seni Karayiplere uçururum. | Open Subtitles | ربما بعد شفائي سأطير غلى جزر الكاريبيان |
| Örgütünün liderini korumak için üç kez ateş eden Hiruta Mitsuo yaraları iyileştikten sonra sorgulanacak. | Open Subtitles | ( ميتسو هيروتا) اُطلق عليه النار ثلاث مرات.. في محاولة حماية رئيسه من الإصابة سيتم إستجوابه بعد تعافيه من اصاباته |
| Demek istediğim sen iyileştikten sonra Abby için bol vakit olacak. | Open Subtitles | قصدي هو أنه سيكون هناك وقت كاف لـ"آبي" بعد أن تتحسني. |
| Ayrıca bunları sen iyileştikten sonra uzun uzadıya konuşuruz. | Open Subtitles | بجانب، أنه يمكننا التحدث عن كل هذا عندما تتحسن حالتك. |
| Okinawa'da aldığı yaralar iyileştikten sonra profesyonel bir golfçu oldu. | Open Subtitles | (بيل لايدن) أضحى لاعب غولف محترف بعد أن تعافى من الجروح التي لحقت به في (أوكيناوا) |
| İyileştikten sonra intikamımı alacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأني سأنتقم بعد شفائي |
| Örgütünün liderini korumak için üç kez ateş eden Hiruta Mitsuo yaraları iyileştikten sonra sorgulanacak. | Open Subtitles | ( ميتسو هيروتا) اُطلق عليه النار ثلاث مرات.. في محاولة حماية رئيسه من الإصابة سيتم إستجوابه بعد تعافيه من اصاباته |
| Planımız sen iyileştikten sonra kutlama için Maui'ye gitmek olacak. | Open Subtitles | الخطة هي أنه بعد أن تتحسني سنسافر إلى "ماوي" للاحتفال. |
| İyileştikten sonra, kendin izlersin. | Open Subtitles | بعد ان تتحسني , شاهديها بنفسك |
| Ayrıca bunları sen iyileştikten sonra uzun uzadıya konuşuruz. | Open Subtitles | بجانب، أنه يمكننا التحدث عن كل هذا عندما تتحسن حالتك. |