ويكيبيديا

    "iyisi değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس أفضل
        
    • ليس الأفضل
        
    • يكن بتفوق
        
    • ليست الأفضل
        
    Tamam yapabileceğimin iyisi değil tabii, Radyo Froggy'i ararız Justin Bieber'ın tur yöneticisi olduğumuzu ve bedava bilet dağıttığımızı söyleriz. Open Subtitles هذا ليس أفضل ما لدي لكن نستطيع الاتصال عليه و نقول أننا مديران جستن بيبر و أننا نوزع تذاكر مجانية
    Tamam yapabileceğimin iyisi değil tabii, Radyo Froggy'i ararız Justin Bieber'ın tur yöneticisi olduğumuzu ve bedava bilet dağıttığımızı söyleriz. Open Subtitles هذا ليس أفضل ما لدي لكن نستطيع الاتصال عليه و نقول أننا مديران جستن بيبر و أننا نوزع تذاكر مجانية
    Herhangi bir lokanta araba camına reklam bırakabilir ve ön tarafı giyinik sandviç olarak fırlayan bir adam olur muhtemelen şehrin en iyisi değil. Open Subtitles أي مطعم يعلن عن نفسه بطرق الأعلانات الورقية و هناك شخص يقف أمامه يرتدي مثل الشطيرة فعلى الأرجح ليس الأفضل في المدينة
    Evet, Ark'ı ön saflarda ne kadar süre tutabilirim bilmiyorum ama, sanırım senin dünyanda sadece ilk olmalıyız, en iyisi değil. Open Subtitles نعم ، وأنا لست متأكداً من المدة التي تبقي فيها على القوس في الصدارة و لكن أخمن انه في عالمكم لا تملكون ينبغي فقط أن تكون الأول و ليس الأفضل
    En iyisi değil ama... Open Subtitles لم يكن بتفوق , لكن - لكن ماذا؟
    En iyisi değil. "En uzunu." Open Subtitles ليست الأفضل بل "الأطـول
    En iyisi değil ama çalışırken bunu kullanacağını düşündüm. Open Subtitles انه ليس أفضل ما تحصل عليه، لاتستطيع أن تصور بها أى صورة و لكنّها جيّدة جدا ، فكّرت أنه يمكن أن تستعملها أثناء تعمل
    Aslına bakarsan kötü bir isim değilmiş, ...ama en iyisi değil. Open Subtitles في الواقع ليست أسوأ اسم كنت قد قمت نخرج، ولكن ليس أفضل.
    Çocuk oyuncağı değil. Elinden gelenin en iyisi değil. Open Subtitles ليست ألعاباً للصغار هذا ليس أفضل ما تستطيع فعله
    Çözüm olarak en iyisi değil ama bir ölüm ilanı yayınlamalıyız. Open Subtitles هذا ليس أفضل حل لكن يمكننا أن ننشر نعي
    Lance Tucker onun için en iyisi değil. Open Subtitles لانس تاكر ليس أفضل شيء لها.
    Kendi doktorum işinin en iyisi değil. Open Subtitles طبيبي الذي في ولايتي ليس الأفضل.
    - İyi filmdir ama en iyisi değil. Open Subtitles فلم جيد، لكن ليس الأفضل.
    Adam zeki ama en iyisi değil. Open Subtitles هذا الرجل ذكي لكنه ليس الأفضل شكراً لك-
    - Bu, onun için en iyisi değil. Open Subtitles ذلك ليس الأفضل له.
    Toplum için en iyisi değil midir? Open Subtitles ليس الأفضل من أجل المجتمع؟
    En iyisi değil ama... Open Subtitles لم يكن بتفوق , لكن - لكن ماذا؟ -
    En iyisi değil! Open Subtitles ليست الأفضل!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد