| Gençliğimizin her Cuma gecesi izleyici ya da mikrofon kısmında geçti. | TED | كل ليلة جمعة من أيام شبابنا قضيناها بين الجمهور أو على المنصة. |
| Şiiri ilk okuduğumda gençlerden oluşan izleyici bağırıp çağırmaya başladı, sahneden indiğimde hala titriyordum. | TED | المرة الأولى التي ألقيت فيها استقبلني الجمهور بالتهليل والتصفيق وعندما تقدمت حينها الى المنصة |
| 20 yıl içinde kemik izleyici haline gelebilirler. | Open Subtitles | في غضون 20 عاما، و أنها يمكن أن تصبح المشاهدين ثابت. |
| Böylece izleyici kendini programın içinde sanıyor. | Open Subtitles | هذا الجهاز يجعل المشاهدين يشعرون وكأنهم داخل العرض |
| Şiddetli direniş ve pasif direniş birlikte çok önemli bir şeyi paylaşıyorlar; Her ikisi de davalarına bir izleyici arayan bir tür tiyatro. | TED | مقاومة عنيفة والمقاومة اللاعنفية شيء واحد مهم جدا مشترك ؛ وكلاهما نموذج للمسرح تسعى لحضور جمهور لقضيتهم. |
| KK'nin, saatinde bir izleyici bulunması bu çok ciddi bir suçlama olacak. | Open Subtitles | كان هناك جهاز تعقب في ساعتك يا كي كي وهذه تهمة خطيرة |
| Bu izleyici grubu içinde bundan sonra yemek yememeye gönüllü birileri varsa başka tabii, var mı? | TED | ما عدا لو أن أحد الجمهور سيتطوع للتوقف عن الأكل؟ |
| Hemen hayal kırıklığına uğrarsınız, çünkü bilseniz de bilmeseniz de tiyatroya, bir izleyici kitlesinin bir parçası olmak için gelmiştiniz. | TED | ستصابون بالإحباط على الفور، لأنه سواء علمتم ذلك أم لا، لقد أتيتم إلى ذلك المسرح لتصبحوا جزءًا من الجمهور. |
| Ama gerçekten, bu beni -- Hadi buna bakalım.Bu çok ilginç bir görüntü, Gülen izleyici kitlesi. | TED | ولكن حقًا ذلك يجعلني .. لننظر إلى هذه الصورة. إنها صورة مثيرة للاهتمام، الجمهور الضاحك. |
| Akıllı telefonunuzu yedi ya da sekiz kez değiştireceksiniz, bu izleyici grubundaysanız belki de daha fazla. | TED | سوف تغير هاتقك الذكي سبع أو ثمان مرات، وربما أكثر إذا كنت في هذا الجمهور. |
| İzleyici: Yes. Evet, güzel, başka biri? | TED | الجمهور: نعم نعم، جيد. أي شخص آخر؟ أي شخص يريد؟ |
| Hoşgeldiniz! Siz ve dünya üzerindeki milyonlarca izleyici! | Open Subtitles | مرحبـاً بكم و بملايين المشاهدين حول الكرة الأرضيـة |
| Ekranın üstünde etkin izleyici sayısı ile bir çeşit kimyevi dozaj akışı görünüyor. | Open Subtitles | في أعلى الشاشة ، لديك عدد المشاهدين النشطين ونوع ما من النواقل لنقل وقياس المواد الكيميائية |
| İzleyici sayısının katlanarak artması, salgın bir hastalığa benziyordu. | Open Subtitles | ، طريقة تزايد أعداد المشاهدين بشكل توسعي كنوع من الوباء |
| İmkânsız gibi görünüyor, daha önce bunu kimse yapmadı, bunu gören ilk izleyici kitlesi sizlersiniz. | TED | تبدو مهمةً مستحيلة حيث لم يقم بها أحد من قبل، أنتم أول جمهور عام ترون هذا. |
| Büyük bir ulusal TV, büyük komedyenlerin hayatları boyunca yaptıkları şovlardan daha fazla izleyici. | Open Subtitles | هذا بث من المحيط للمحيط جمهور أكبر مما حلِمَ به أعظم كوميديان طوال حياته |
| Saati bulup çıkarsalar bile, boynunun arkasındaki izleyici sayesinde onu takip edecileceğiz. | Open Subtitles | عندما يعثرون على الساعة ويتخلصون منها، سيمكننا تعقب العلامة من عنقه |
| İzleyici, kelle avcısı, satıcı seyahat. | Open Subtitles | متعقب هاربون أم صائد مكافآت أو بائع جوال |
| 1 Mayıs 1893'te, neo-klasik mimarisi ile ışıldayan binalar karşısında huşu içinde kalan 100,000 kadar sabırsız izleyici fuar alanını doldurdu. | Open Subtitles | في 1, مايو عام 1893 كان هناك 100.000 متفرج متحمس يملئون أرض المعرض مبهورين بإسلوب العماره الكلاسيكيه الحديثه |
| İzleyici hatta. Radyo frekanslarını süzecek ışıklı görüntü ayarlayın. | Open Subtitles | جهزوا أداة التعقب اضبطوا زيادة الفلطية تنظيم الذبذبات اللاسلكية |
| İlk yarıda ulusal televizyonda performans sergileyeceğiz 40 milyon izleyici önünde. | Open Subtitles | في الأستراحة، سوف نظهر على التلفاز الوطني أمام 40 مليون مشاهد. |
| İzleyici ölçek dışı. Bizi çevrelediler. Tanrım. | Open Subtitles | لم يعد المتعقب قادرأ على ألتقاط الحركة أنها تحيط بنا |
| Bu gece böyle harika bir izleyici olduğunuz için teşekkür ederim! | Open Subtitles | أود أن أشكركم لكونكم جمهوراً ممتاز للّيلة |
| - İzleyici, tuvaletin arkasında. | Open Subtitles | أعطني التفاصيل جهاز التتبع مخبأ وراء المرحاض |
| Çekim yok. İzleyici yok. | Open Subtitles | ليست هناك أي مشاهد و ليس هناك أي مشاهدين |
| Onun arabasına izleyici aygıt koyacak, sende onu, o adama kadar izleyebileceksin. | Open Subtitles | سيضع راصد أسفل سيارتها حتى تستطيع تتبعها وصولا إليه |
| Merhaba sevgili uyanık izleyici. Nasıl yardımcı olabilirim? | Open Subtitles | أهلاً مشاهدنا اليقظ، كيف نساعدك؟ |
| Kızım olarak sevdiğim insanın ölümüne pasif izleyici olmaktan daha fazlasını olmanı. | Open Subtitles | من ابنتي ان تكون أكثر من متفرجة سلبيه لرؤية موت من أحب |