| James Lam bugün burada olsaydı, sizinle aynı fikirde olmazdı sanırım. | Open Subtitles | ،لو أن (جايمس لام) تواجد هنا اليوم أفترض أنه سيعارضك الرأي | 
| Elinizde Sang Min Sooh'un, James Lam'i öldürmediğini gösteren kanıt yok yani. | Open Subtitles | (وبالتالي ليس لديك دليل أن (سانغ مين سو) لم يقتل (جايمس لام | 
| Birinin kim olduğunu tespit ettik, James Lam ama diğerini bulamadık. | Open Subtitles | ،(علمنا هوية أحدهما، (جايمس لام لكن لم نعرف الآخر | 
| Kurbandan çıkardığım mermi James Lam'i öldüren silahtan çıkmış. | Open Subtitles | العيار الناري الذي اخرجته من ضحيتنا كان مطابقاً للسلاح الذي استخدم (قتل (جايمس لام | 
| Ambulanstaki mankafa James Lam'i, Clark'in öldürdüğünü doğruladı. | Open Subtitles | إذاً هذا المغفل في سيارة الإسعاف أعترف للتو (أن (كلارك) قتل (جايمس لام | 
| James Lam ile gasptan yakalandığınızda çekildi. | Open Subtitles | (عندما تم اعتقالك أنت و (جايمس لام بتهمة الابتزاز | 
| Yürüttükleri insan kaçakçılığı soruşturması onları James Lam'e götürdü ve onu yakalamak için Sang Min Sooh'un yardımına ihtiyaç duydular. | Open Subtitles | تحقيقهم بتهريب البشر ،(أوصلهم إلى (جايمس لام و أحتاجوا عون (سانغ مين سو) لتحقيق العدالة | 
| James Lam'den çıkan kurşun, olay yerinde Sang Min'in elinde bulunan silahtan çıkmış. | Open Subtitles | (إن العيار الناري الذي سحب من (جايمس لام كان مطابقاً للسلاح الذي كان في حوزة (سانغ مين) عند مسرح الجريمة | 
| Müvekkilimin böyle bir görme sorunuyla James Lam'i vurması imkânsız. | Open Subtitles | ،بمد بصر موكلي الضعيف يستحال أن يكون قد أطلق النار (الذي قتل (جايمس لام | 
| James Lam'i o öldürmedi. | Open Subtitles | (لم يقتل... (جايمس لام |