| Gözyaşların köpek maması gibi kokmadıkça, ağlamak onu geri getirmeyecek. | Open Subtitles | البكاء لن يعيده. إلا إذا فاحت دموعك برائحة طعام الكلاب. |
| Mobilya üretiminden tut, köpek maması satan tüm şirketler burada. | Open Subtitles | كلُّ شيءٍ من التصنيع والأثاث وصولاً إلى رئيس طعام الكلاب |
| Onlara köpek maması yedirsem, biftek sanırlar. | Open Subtitles | يمكننى أن أجعلهم يأكلون طعام الكلاب و سيظنون أنه لحم مشوى |
| Hala buradayım. - köpek maması mı? - Tuzağa düşürüldük. | Open Subtitles | أنا لازلت هنا طعام كلاب - لقد تم إجبارنا - |
| Yo! Kedi, köpek maması yiyor. Youtube'da arat, hemen. | Open Subtitles | أنتِ، "القط يأكل طعام الكلب." إبحثي عنه في يوتوب الآن. |
| İkincisi, artık köpek maması yok. O şeyler şişmanlatıyor. | Open Subtitles | ثانياً، لامزيد من طعام الكلاب تلك الأشياء مقرفة |
| Anne, babam iş bulursa, köpek maması yemeyi bırakırmıyız? | Open Subtitles | امي , اذا حصل والدي على وظيفة . هل سنتوقف عن اكل طعام الكلاب |
| Laurie, bunlar köpek maması değil. Ve Tanrım, inşallah bulur. | Open Subtitles | . لوري , انه ليس طعام الكلاب . و يا الهي , اتمنى ذلك |
| Gösteri bitti, dostlarım. Korkarım bu at köpek maması fabrikasına gidecek. | Open Subtitles | انتهى العرض يا رفاق ، أخشى أن هذا الحصان سينقل إلى مصنع طعام الكلاب |
| Bir ata köpek maması yedirmekte iyi şanslar. | Open Subtitles | أتمنى لكم التوفيق في محاولة جعل الحصان يتناول طعام الكلاب |
| En son köpek maması almak için dışarı çıkacağımı söyledim ve çıkış o çıkış. | Open Subtitles | بالتحديد منذ ان اخبرته انني ساذهب الى متجر الحيوانات الاليفة لاحضر طعام الكلاب و استمريت بالمضي |
| Fırtınayı öngörebilmesi gibi, ya da, lokantanın yarın köpek maması tadında köfteler hazırlayacağı gibi. | Open Subtitles | مثلاً، يمكنه التـنـبؤ بعاصفة رعديـة أو يعلم بأن المطعم سيعّد غداً رغيف لحم مذاقـه كمذاق طعام الكلاب |
| Minicik bir kutu köpek maması için mi? Dostumuz Skippy'nin aç kalmasını istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | هيا يا عزيزي, فقط علبة صغيرة من طعام الكلاب يبدو انك لا تريدني أن يجوع احد من هؤلاء, اليس كذلك؟ |
| Geldim eve köpek maması reklamlarını izliyordu ve ağlıyordu ve bana lanet ediyordu! | Open Subtitles | وفي يوم عدت للمنزل كانت تشاهد اعلان طعام كلاب وكانت تبكي |
| Yüzde iki yağlı süt, yumurta, deodorant, köpek maması... | Open Subtitles | حليب قليل الدسم, بيض مزيل رائحةالعرق, طعام كلاب |
| Üzgünüm millet... Ben köpek maması değilim. Ben de bir şeyler öğrenmedim değil... | Open Subtitles | آسفة, رفاق أنا لست طعام كلاب. لا أستيع القول أني لم أعلّم نفسي بعض المهارة.. |
| Ve bir köpek için köpek maması sadece mama | Open Subtitles | و لكلب طعام الكلب هو مجرد طعام |
| Jimmy, 3. reyonda ağzı açılmış bir köpek maması torbası var. | Open Subtitles | جيمي, في الممر الثالث يوجد كيس مفتوح لطعام الكلاب |
| Buraya dönmek zorunda kalırsam bana yalan söylediysen, masajla götünü köpek maması yaparım. | Open Subtitles | الآن, ان كان علي العوده هنا.. ان اكتشفت انك تعبث معي, سأقوم بحقن مؤخرتك بطعام الكلاب. |
| Elimizde köpek maması yoktu, ama köpek yavrusu da bebek gibi olduğundan süt ister diye düşündüm. | Open Subtitles | لم يكن عندنا طعام للكلاب لكني اعتقدت ان الجراء مثل الاطفال الصغار لذا الحليب يكفي |
| Seni köpek maması işinde hayal bile edemiyorum. Fotoğrafçı olmak isterdim. | Open Subtitles | يا رجل , لا يمكنني أن أتخيلك في مهنة غذاء الكلاب. |
| Fakat her şey yitirilmedi, köpek maması olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | ولكنه لم يذهب هباءا فقد استُخدِم كطعام للكلاب |
| Her zamanki yüksek performanslı köpek maması ve arada sırada da masadaki yemeklerden yiyor. | Open Subtitles | كا المعتاد حبوب الكيبل عالية الفعالية حبوب الكيبل : نوع من أطعمة الكلاب : بالإضافة إلى بقايا الأكل على الطاولة أحياناً |
| Benden uzak dur, yoksa yemin ederim, ailene konserve kutusundan köpek maması yediririm. | Open Subtitles | إبتعد عني الان , وإلا أنا أقسم.. سأحرص على تشريدك أنت و عائلتك |
| Yoksa... Onu o kadar çok seviyorlar ki, köpek maması yemeye başladılar. | Open Subtitles | إنهم يحبونها بجنون ، لدرجة أنه بهذه الأيام نأكل من أكل الكلاب |