| Otobüsün içinde bir köpek var. -Beni gördüğüne sevinmedin mi? | Open Subtitles | هناك كلب في مكان ما في الباص. المحطة التالية، فريدنجن. | 
| Bu Cal. Yemin ederim ki sokağın biraz aşağısında kuduz bir köpek var. | Open Subtitles | أقسم بالله , هناك كلب مجنون على أول الطريق | 
| Bu Cal. Yemin ederim ki sokağın biraz aşağısında kuduz bir köpek var. | Open Subtitles | أقسم بالله , هناك كلب مجنون على أول الطريق | 
| Yemek istemiyorsan onu yemekten mutlu olacak bir köpek var. | Open Subtitles | وإن كنت لا تريدها، يوجد كلب هنا سوف يكون مسرورا كثيرا أن يأكلها | 
| Tamam, böyle bir sürü köpek var... biri buraya havlar, biri buraya, biri... | Open Subtitles | حسنًا، يوجد كلاب كثيرة أحدها ينبح هنا وآخر ينبح هناك... | 
| Sakin olun. Hava boşluğunda bir köpek var. | Open Subtitles | ابقوا هادئين ، هناك كلب في فتحات التهوية | 
| Vay be. Her neyse, kapıyı tırmanıp geçtim. Peşimde bir köpek var. | Open Subtitles | بلا مزاح ، عموما ، لقد تسلقت . من فوق بوابتك ، لأن هناك كلب يطاردني | 
| Pek sayılmaz. Kocaman, katil bir köpek var içeride. | Open Subtitles | لا أوافقك الرأي هناك كلب مفترس في الداخل | 
| Orada kızağın altında sıkışmış bir köpek var ama mucize eseri, bu sefer sağ sağlim kurtuluyor. | Open Subtitles | هناك كلب ٌ محجوز تحت الزلاجة لكن, علىنحوخارق، يخرج مِن دون أذى | 
| Sürekli Stella'nın üstüne çıkmaya çalışan kısırlaştırılmamış bir köpek var orada çünkü. - Merhaba Bay Pritchett. | Open Subtitles | لأن هناك كلب يحاول دائماً معاشرتها بشكل غبي مرحباً سيد بريتشت | 
| Geçmeliyiz, çünkü ormanda dolanan bir köpek var. | Open Subtitles | "علينا العبور لأن هناك كلب طليق فى الغابة" | 
| Havalandırmada dolaşan bir köpek var. | Open Subtitles | هناك كلب يتجول في التكييف المركزي | 
| Evet geceleri havlayan bir köpek var. | Open Subtitles | أجل كان هناك كلب ينبح في الليل | 
| Küvetinde köpek var. | Open Subtitles | هناك كلب في حوض الأستحمام الخاص بك | 
| Sokakta kuduz bir köpek var. Bu yüzden... | Open Subtitles | هناك كلب مسعور في الشارع, لهذا السبب... | 
| Ormanda dolanan bir köpek var. | Open Subtitles | هناك كلب طليق فى الغابة | 
| - Şurada bana doğru uzanmış üç ayaklı bir köpek var. - Oh, bu Tripod. | Open Subtitles | و يوجد كلب بثلاثة ارجل يتطلع الي الان - " هذا "ترايبود - | 
| Mutfakta bir köpek var. | Open Subtitles | يوجد كلب في المطبخ | 
| Baba. Baba, bak. köpek var. | Open Subtitles | أبي، انظر يوجد كلاب هُنا | 
| Hayır, hayır. Sakın dokunma kapıya. İçeride bir köpek var, cesede yaklaştırmıyor bizi. | Open Subtitles | لا لا لا، لن ألمس هذا، هنالك كلب يمنع الوصول إلى الجثة. | 
| Hey, yanımızdaki arabada bana bakan bir köpek var. Merhaba, köpek. | Open Subtitles | ثمة كلب في السيارة المجاورة ينظر إليّ ، مرحباً أيها الكلب |