| Ve bu sis ne kadar uzun sürerse sonuç senin için o kadar kötü olacak. | Open Subtitles | وكلما استمر هذا الضباب، سيسوء الامر بالنسبة لك فى النهاية |
| Herkes babamın suçlu olduğunu düşünüyor ve daha da kötü olacak. | Open Subtitles | الجميع يظن ان والدي مذنب و كل ذلك سيسوء اكثر |
| Ne kadar beklersen o kadar kötü olacak. | Open Subtitles | أؤكد لك، كلّما انتظرت، كلّما زاد الأمر سوءاً. |
| Ve en iyi halinizin 10 katı bile öyle kötü olacak ki size bağıracağım. | Open Subtitles | و 10 أضعاف أفضل ما لديكم سيكون سيئاً جداُ لدرجة أني سأصرخ عليكم |
| Biliyor musun bence her şey giderek daha kötü olacak sütün ve balın fiyatı, mutluluğun fiyatı öyle artacak ki, bir şeyler olacak. | Open Subtitles | أتعلمين أظن بأن الوضع سيزداد سوءً سعر الحليب والعسل، وسعر السعادة |
| Senin için kötü olacak bir şey yapman için aklını çelerek bunu mahvetmek istemedim. | Open Subtitles | ولم أشأ إفساد ذلك بخداعكَ لفعل شيء قد يضرّ بكَ |
| Demek istediğim, biz bir şeyler yapmazsak her şey daha kötü olacak. | Open Subtitles | كلا ، أنا أعني بأنها ستكون سيئة إذا لم نشربها بعد فتحها مباشرة |
| Eğer onunu buraya getiremezsek işler daha da kötü olacak. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يكون أسوأ بكثير إذا لم نكن أحضرناة إلى الداخل |
| Bunu sürdürürsen kötü olacak. | Open Subtitles | سيسوء حالنا إن واصلتِ التصرف هكذا |
| Trafik ne kadar kötü olacak? | Open Subtitles | حسنا,الى أي مدى سيسوء الإزدحام ؟ |
| Onlara doğruyu söylersem işler daha kötü olacak. | Open Subtitles | سيزداد الأمر سوءاً إذا أخبرتهم بالحقيقه |
| İnan bana gitmezsen daha kötü olacak. | Open Subtitles | صدقني،سيزداد الأمر سوءاً إن لم ترحل |
| - Bu çok kötü olacak. - Nasıl başka bir katman olabilir ki? | Open Subtitles | ـ هذا سيكون سيئاً ـ كيف أن تكون هُناك عاصفة آخرى؟ |
| kötü olacak. | Open Subtitles | أن ذلك سيكون سيئاً. |
| Her şey senin iç.in daha kötü olacak. Ama bunu hala anlamıyor musun. | Open Subtitles | سـتزيد الأمـور سوءً بالنسبة لك لكنكَ لم تفهم ذلك بعد |
| Doğum için ne kadar beklersek o kadar kötü olacak. | Open Subtitles | كلما اخرنا أخرجاه كلما ازدادت حالته سوءً |
| Senin için kötü olacak bir şey yapman için aklını çelerek bunu mahvetmek istemedim. | Open Subtitles | ولم أشأ إفساد ذلك بخداعكَ لفعل شيء قد يضرّ بكَ |
| Fırtına geliyor. Yarın gece çok kötü olacak. | Open Subtitles | طقس سيء في الطريق ليلة الغد ستكون سيئة |
| Evet. Havanın tadını çıkarın. Çok daha kötü olacak. | Open Subtitles | فلتستمتعو بالطقس فأحياناً يكون أسوأ من هذا بكثير |
| Buna bakmazsak daha kötü olacak. | Open Subtitles | إذا لم نعتني بهذا الجرح فلن يزيد إلا سوء |
| Şimdi bu olayla daha kötü olacak. | Open Subtitles | و بهذه الأحداث الجديدة الأمر سيصبح أسوأ مما كان. |
| Onu kovmak hastane için de senin için de kötü olacak. | Open Subtitles | طرده سيكون سيئا على المستشفى وعليك. |
| Onların takip eden kararlarına karşı tepki vermek... daha kötü olacak. | Open Subtitles | كان رد فعل ضد ان القرارات التالية... فإنه سيكون أسوأ بما فيه الكفاية. |
| Çöz şu kelepçeleri! Yoksa çok kötü olacak. Asker! | Open Subtitles | ستزيل هذه الأغلال عني أو ستسوء الأمور كثيرًا |