| Bana karşı iyi davranma. Çünkü bu, her şeyi daha da kötü yapıyor. | Open Subtitles | لا تكون لطيفاً معي, لانك بذلك تـُـزيد الوضع سوءاً |
| Fakat görünüşe göre her şeyi daha kötü yapıyor, sanki şu an biri beni çekiyormuş gibi. | Open Subtitles | لكن الأمور إزدات سوءاً ... تبدو كما لو أنها حديثة |
| Bu da durumu daha kötü yapıyor. | Open Subtitles | مما يجعل هذا الأمر أكثر سوءاً. |
| Kıskançlığın olayları daha kötü yapıyor. | Open Subtitles | غيرتك تجعل الأمور أكثر سوءاً |
| Çabalamak yalnızca durumu daha kötü yapıyor. | Open Subtitles | الكفاح يزيد الأمر سوءاً |
| Bence daha kötü yapıyor. | Open Subtitles | أظن أنها تزيده سوءاً. |
| Casey'nin uğraştığını biliyorum fakat işleri daha kötü yapıyor. | Open Subtitles | أعلم أنّ (كيسي) يتابع الأمر , لكنه يزيد الأمور سوءاً |