| köylülere su kanalı yaptırdın şimdi arkandan ne laflar ediyorlar. Kime yarandın? | Open Subtitles | لقد ساهمت في بناء قناة للمياه وها هم القرويين يتحدثون عنك بالسوء |
| köylülere kuyulardan temiz su alabilmeleri için yardımcı olunması. | TED | العمل على مساعدة القرويين للحصول على المياه العذبة من الآبار. |
| İlkbahar başlarında bu donmuş havuzlar erimeye başlıyor, köylülere tarlaları için sulama sağlıyor. | TED | في بداية فصل الربيع، تبدأ هذه اﻷحواض المجمدة بالذوبان، مما يمنح القرويين مياهً لسقي حقولهم الزراعية. |
| Amerikan Kızılhaç'ı açlıktan ölen Polonyalı köylülere yiyecek dağıtıyor. | Open Subtitles | وزع الصليب الأحمر الأمريكي مساعدات غذائية للفلاحين البولنديين الجوعى |
| Buradayım çünkü, köylülere aşı getirme görevi benim tarafımdan desteklenen bir projeydi. | Open Subtitles | أنا هنا لأن مهمة إحضار التطعيمات للقرويين المحليين من المفترض أن كانت لي. |
| O halde büyükbabanısın çalısmaları ile ilgilenmediginis garantisini köylülere iletmemin bir sakıncası olmas, degil mi? | Open Subtitles | إذن أنا سأعطي أهل القرية كلمتك بأنّه ليس لديك أى إهتمام مطلقا في مواصلة عمل جدّك؟ |
| köylülere süt satıyor ve kredisini ödüyor. | TED | ثمّ تبيع الحليب إلى القرويين , وتدفع القرض. |
| - Öyle umalım. Altınımı kazmak için o beyinsiz köylülere ihtiyacım olacak değil mi? | Open Subtitles | دعنا نأمل ذلك , فأنا احتاج هؤلاء القرويين الحمقى كى ينقبوا لى عن الذهب , اليس كذلك ؟ |
| Batıda samurailerin köylülere saldırdığı dağlara kadar onun izini sürdüm ama sonra... | Open Subtitles | تبعت آثاره الي الغرب حيث وجدت الساموراي يقاتلون القرويين |
| - Bu köylülere yaptığından farklı değil. | Open Subtitles | لا يختلف الأمر عمّا فعلته مع هؤلاء القرويين |
| Bildiğim tek şey tüccarlardan buffaloları alıp köylülere getirdiği. | Open Subtitles | نعلم فقط انه يسرق الجواميس من التجار ليعيدها الى القرويين |
| Festival için çörek yapımında kullanmışlar ve şüphelenmeyen köylülere dağıtmışlar. | Open Subtitles | لقد تم إستخدام لحمهم كحشو لشطائر الخبزِ، و وُزّعت على القرويين البُسطاء. |
| Toprak sahipleri işlenmemiş topraklarını köylülere satmaya zorlanabilir. | Open Subtitles | يجب الضغط على ملاّك الأراضي ليبيعوا أراضيهم الغير مستعملة للفلاحين |
| Sonra bir bakmışsın, vergilerimi internet üzerinden ödeyip apış aramın resmini Afgötistan'daki köylülere twitter'dan yollamaya başlamışım. | Open Subtitles | وقبل أن تشعري بمايحدث أصبح أدفع الضرائب ارسل صوري خيمتي على تويتر للفلاحين .. |
| Ben köylülere değerli eşya bırakacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | ...لقد وعدت نفسي بأني سأتركُ بعض النفائس للقرويين |
| Bütün köylülere sorduk. | Open Subtitles | لقد سالنا جميع أهل القرية |
| Havacılar kibardır, toprak kazan köylülere benzemezler. O yüzden şaşırdım. | Open Subtitles | الطيارون سادة محترمين ، وليسوا فلاحين يحفرون الأرض , لذلك انا مندهش |
| Sicilya'da köylülere bulasti... cig domuz eti yedikleri icin sonra gözlerine yerlestiler. | Open Subtitles | في سيسلي الفلاحين يستعملوه للحصول ياكلون لحم خنزير بئ ويفركون اعينهم به |
| Şimdi köylülere herşeyi havaya uçurmayı öğretiyorum. | Open Subtitles | الآن، أعلّم الفلاّحين كيف يفجّروا الأشياء |
| Hayır, köylülere karşı bir garezim yok. | Open Subtitles | لا ، ليس لدي أي اتهام ضد المتخلفين |
| köylülere göre, günlerce tek bir jaffa bile görmeyeceğiz. | Open Subtitles | وفقاً الى أهالي القرية نحن لن نواجه قوات الـ[جافا] لعدة أيام |
| Bu çiftlik ümitsiz. Şu doğuştan köylülere niye kulak vermediysem? | Open Subtitles | هذه المزرعة ميؤوس منها، لمَ لم أنصت لهؤلاء الريفيين المتخلفين؟ |
| Fakir köylülere yardım etmek için her sene Guatemala'ya giderim. | Open Subtitles | اوه ما هذا ؟ اذهب كل سنه إلى غواتيلاما لـ مساعدة الاطفال الفقراء |
| Diğerleriyle beraber ama bizi köylülere verecekler, o yüzden senden gelecek sorunlar istemiyoruz. | Open Subtitles | هو من بين الآخرين , لَكنَّهم سيُسلموننا إلى القرويّين إذا قبضوا علينا لذلك لسنا بحاجة لأي مشاكل منكِ |