Robot şeffaf, tıpkı sizin ilk güvensiz adımları sırasında Küçük bir çocuğu tuttuğunuz gibi. | TED | الروبوت كأنه خفي كما لو كنت تحمل طفلاً صغيراً عندما يخطو أولى خطواته الواهنة |
Hay aksi. Küçük bir çocuğu babasından ayıramam. Adil olmaz. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أحرم طفلاً صغيراً من أبيه، هذا غير منصف |
Biz sadece kayıp, Küçük bir çocuğu arıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نبحث عن فتى صغير مفقود |
Tamam, dinle. Küçük bir çocuğu arıyoruz. | Open Subtitles | إستمع، إننا نبحث عن فتى صغير وحسب |
Sokaklarda yiyecek bulmak için gezinirdim, ve Küçük bir çocuğu gördüğümü hatırlıyorum annesinin sırtına bağlanmış cips yiyordu ve cipsleri ondan çalmak istedim. | TED | و أمضي في الشوارع بحثاً عن الطعام و أتذكر مشاهدة طفل صغير تحمله أمه على ظهرها يأكل رقائق البطاطا و كنت أريد سرقتها منه |
Küçük bir çocuğu gölde boğmaya çalıştın | Open Subtitles | أنتِ حاولتى إغراق ولد صغير فى البحيرة |
İsa Küçük bir çocuğu çağırıp yanlarına dikti ve onlara şöyle dedi. | Open Subtitles | فنادى طفلا هو وضعهم بينهم و قال |
"Sözcü, öldürülen polisin evli ve Küçük bir çocuğu olduğunu söyledi." | Open Subtitles | أن الشرطى نجا و لديه زوجة و طفلة وحيدة الأمور تتعمق , هل فهمت الوضع ؟ |
Yapman gerekeni yap ama ben Küçük bir çocuğu öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | -افعل ما عليك فعله . لكنّي لن أقتل طفلاً صغيراً. |
Birkaç gün önce Küçük bir çocuğu kaybettim. | Open Subtitles | قبل عدّة أيام، أضعتُ طفلاً صغيراً |
Küçük bir çocuğu kutsar mısın? | Open Subtitles | أيمكنك مباركة طفلاً صغيراً |
Küçük bir çocuğu zehirledi. | Open Subtitles | لقد سمم طفلاً صغيراً |
Küçük bir çocuğu vardı Jacob Manglehorn, oğlu. Tam bir geri zekâlıydı. | Open Subtitles | وكان لدي فتى صغير (جاكوب مانغلهورن)، إنه أبنه، كان تقريباً معوقاً. |
- Afedersiniz, ben Küçük bir çocuğu arıyorum. | Open Subtitles | -معذرة، أبحث عن فتى صغير |
- Hayır, Küçük bir çocuğu arıyorum... | Open Subtitles | -لا، أنا أبحث عن فتى صغير |
Portakal için Küçük bir çocuğu öldürdüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تقتل طفل صغير, من أجل البرتقالات. |
Bayan, başı gerçekten çok büyük dertte olan, Küçük bir çocuğu arıyoruz. | Open Subtitles | سيدتى, نحن نبحث عن طفل صغير وهو حقا بخطر الان |
Küçük bir çocuğu gölde boğmaya çalıştın | Open Subtitles | أنتِ حاولتى إغراق ولد صغير فى البحيرة |
İsa Küçük bir çocuğu çağırıp yanlarına dikti ve onlara şöyle dedi. | Open Subtitles | فنادى طفلا هو وضعهم بينهم و قال |
"Sözcü, öldürülen polisin evli ve Küçük bir çocuğu olduğunu söyledi." | Open Subtitles | قال متحدث بإسم الشرطة .... أن الشرطى نجا و لديه زوجة و طفلة وحيدة |