Küçük bir odada tek başına bunun üzerinde çalış. | Open Subtitles | اترك لنفسك مساحه صغيره أيدي جراح |
Küçük bir odada tek başına bunun üzerinde çalış. | Open Subtitles | اترك لنفسك مساحه صغيره أيدي جراح |
Onu, New York merkezinde bir karavan parkındaki büyük bir ambar binasında kafeslerle dolu Küçük bir odada bulduk. | TED | وجدناه في غرفة صغيرة كانت مليئة بالاقفاص في هيكل مستودع كبير كثير الاستعمال في وسط مدينة نيويورك. |
"Kurbanların cesetleri mülkün kuzeyindeki Küçük bir odada bulunmuştu." | Open Subtitles | اجساد الضحايا كانت قد وضعت في غرفة صغيرة في شمال الأرض |
Özellikleri yemeği "mutfak" denen Küçük bir odada yapmaları. | Open Subtitles | و الذي يطبخون فيه لك وجبة دآخل غرفة صغيرة تسمى المطبخ |
Bütün gün Küçük bir odada masanın arkasında oturup bütün gün bir şeyler yazmaktan hoşlandığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن انني اريد ان اجلس خلف المكتب في غرفة صغيرة و ادفع القلم حول الورقة طول اليوم ؟ ؟ سحقا .. |
Uzun süre çok Küçük bir odada yaptığım seçimin doğru olup olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | لقد أمضيت وقتاً طويلاً في غرفة صغيرة جداً أفكر بالخيارات التي قمت بها تلك الليلة |
Şimdi şehir dışındaki bir barın arkasında, Küçük bir odada yaşıyorum. | Open Subtitles | الاآن أعيش في غرفة صغيرة خارج القرية ، خلف بار |
Ki her gün onlarca masum insan tutuklanıyor. Sonra da Küçük bir odada polisin biri en yakın arkadaşıymış gibi konuşmaya başlıyor. | Open Subtitles | والأبرياء يعتقلون كل يوم، ويجدون انفسهم في غرفة صغيرة |
- Çimento duvarlı, Küçük bir odada. | Open Subtitles | ـ إن كيلي في ـ غرفة صغيرة بحوائط إسمنتية |
Eğer siz Küçük bir odada az miktarda parfüm kokusunu alabiliyorsanız, bir köpek kapalı bir stadyumda kokusunu almakta ve ayrıca içeriğini ayırt etmekte zorlanmaz. | TED | إذاكانت لديك المقدرة على شم رائحة عطرية في غرفة صغيرة فالكلب بإمكانه شمها في ملعب كرة قدم مغلق وتمييز مكوناته بالإضافة إلى ذلك. |
Orada çok Küçük bir odada kalıyorum. | Open Subtitles | وحالياً أعيش في غرفة صغيرة جداً |