| Küçük Köpek beni bekliyor ama Şef Kırık El de bekleyecek mi? | Open Subtitles | ليتل دوغ يرحب بي ولكن هل سيرحب بي الزعيم بروكن هاند ؟ | 
| Küçük Köpek bu nedenle tatbikat yapmaları gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لهذا فان عليهم ان يتمرنوا هكذا يقول ليتل دوغ | 
| Oğlum, Küçük Köpek... konuşulması gerekenlerle konuşacak. | Open Subtitles | صديق ابني ليتل دوغ سيخبر اولئك الذين نريدهم ان يعرفوا | 
| Çizgi filmlerdeki büyük köpeğe havlayıp duran Küçük Köpek gibisin. | Open Subtitles | أنت مثل ذلك الكلب الصغير في الرسوم المتحركة الذي دائما ما ينبح على الكلب الكبير | 
| Ders üç, Küçük Köpek bile dönüp ısırır. | Open Subtitles | الدرس الثالث ضع هذا في الحسبان. حتى الكلب الصغير قد يعضك | 
| Sandılar ki bir Küçük Köpek çekebilir koca kızağı. | Open Subtitles | اعتقدوا أن كلب صغير قد يسحب مزلقة كبيرة | 
| Ya Küçük Köpek diğer savaşçılardan seninle gitmemelerini isterse? | Open Subtitles | لو طلب ليتل دوغ .. من الشباب ان لا يذهبوا معك | 
| Herkes Küçük Köpek'ten daha cesur savaşçı olmadığını biliyor. | Open Subtitles | بانه لا يوجد محارب يملك شجاعة اكثر من ليتل دوغ | 
| Küçük Köpek babasının içinde konuşanın bir korkak değil, bir bilge olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ليتل دوغ يعرف ان كلام والده لم يكن ينمّ عن الخوف ولكن عن الحكمة | 
| Arkadaşın Küçük Köpek'ti. Pavne öncülerinden biri onu tanımış. | Open Subtitles | كان صديقك ليتل دوغ تعرف عليه احد الكشافة الباوني | 
| Biri Amerikan Atı ve diğeri de oğlun Küçük Köpek tarafından. | Open Subtitles | احدهما قتله امريكان هورس والآخر قتله ابنك ليتل دوغ | 
| Küçük Köpek ölmek için tepelere gitti. Amerikan Atı da onunla. - Ya Josh? | Open Subtitles | ذهب ليتل دوغ الى التلال ليموت وذهب امريكان هورس معه | 
| Sahibi öldü, ve bu Küçük Köpek mezarlığa gitti ve sahibinin mezarının başında oturdu. | Open Subtitles | مات سيده فذهب هذا الكلب الصغير إلى المقبرة و جلس على قبر سيده | 
| Fakat bu sadık, Küçük Köpek orayı hiç terketmedi. | Open Subtitles | لكن هذا الكلب الصغير الحزين الوفي لم يترك مكانه أبدا | 
| Cüzdanıma koyabileceğim Küçük Köpek gibisin | Open Subtitles | كنت مثل الكلب الصغير يمكن أن أضع في حقيبتي. | 
| Uzun lafın kısası seni bulacağım Küçük Köpek. | Open Subtitles | في النهايه أنا قادم إليك أيّها الكلب الصغير | 
| "Küçük Köpek Güldü" benim yazdığım, Arturo Bandini. | Open Subtitles | "الكلب الصغير ضحك" من تأليفي أنا آرتورو بانديني | 
| Büyük köpek, Küçük Köpek. | Open Subtitles | ..كلب كبير ..كلب صغير | 
| Hadi gel, Küçük Köpek. | Open Subtitles | هيا .. يا كلبي الصغير. نحن هنا. | 
| Toplar için Küçük Köpek mamaları da istiyor musun? | Open Subtitles | هر تريدي طعام جرو صغير, أيضاً، من أجل الكرات؟ | 
| Bu Küçük Köpek yavrusunu alkışlıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يصفّقون لهذا الجرو الصغير. | 
| Öte yandan bu Küçük Köpek bana hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | . هذه الكلبة الصغيرة على يدي الاخرى . لم تفعلي شيئاً لي | 
| - Afrika'dakiler Küçük Köpek boyutunda oluyor. | Open Subtitles | في أفريقيا الجرذان بحجم الكلاب الصغيرة |