| Bu zamana kadar takıldığım, aptal, küçük kızlar gibi değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تحب الكثير من هذه الفتيات الصغيرات غبي أقابل. |
| küçük kızlar bilgisayarları sevmek zorunda olmadıklarını bilmiyorlar. | TED | الفتيات الصغيرات لا تعرفن أنه ليس من المفترض بهن الاعجاب بالحواسيب |
| ABD'de yürüme çağını henüz geçmiş küçük kızlar sınıfta aksilik çıkardıkları için tutuklanıyorlar. | TED | في الولايات الأمريكية، الفتيات الصغيرات اللواتي جاوزن سن الحَبو، يتم اعتقالهن في فصول الدراسة إذا اعتراهن نوبة غضب. |
| Sanki yeniden küçük kızlar gibiydik. | TED | كان الأمر وكأننا عدنا فتيات صغيرات مرةً أخرى. |
| Diğer küçük kızlar gibi, o da babasının arasıra kendisine sarılmasını isterdi. | Open Subtitles | مثل كل البنات الصغيرات تحب أن تحتضن أباها |
| küçük kızlar böyle şeylere inanırlar, ama ben inanmış gibi yapardım. | Open Subtitles | الفتيات الصغار يصدقون أيّ شيء لكنني أعرف الذي يتظاهر حينما أسمعه. |
| O bir çocuk... küçük kızlar her zaman anneleri ile sorunludur. | Open Subtitles | إنها طفلة , فتاة صغيرة , لديها بعض الخلافات مع أمها |
| - küçük kızlar giremez. | Open Subtitles | -لا عاهرات صغار ! |
| Senin gibi küçük kızlar bu saatte uyumuş olurlar. | Open Subtitles | الفتيات الصغيرات مثلك يجب ان يكونوا نائمين الآن |
| Ee si, büyük kızlar, küçük kızlar gibi her zaman eve gelmezler. | Open Subtitles | الفتيات الكبيرات لا يعدن المنزل في موعد الفتيات الصغيرات |
| Mitsukoshi mağazasının çatısındaki tilki tapınağı ki burayı küçük kızlar ve rock şarkıcılarınca istila edilmiş halde bulmuş. | Open Subtitles | معبد الثعلب فوق متجر ميتسكوشي والذي وجده وقد تم غزوه من قبل الفتيات الصغيرات و مغنين الروك |
| Şimdilerde starlığı belirleyen şeyin küçük kızlar olduğu söylenmiş ona. | Open Subtitles | لقد تعلم بأنه كان في ذاك الوقت الفتيات الصغيرات هم من قاموا بصنع النجوم |
| - küçük kızlar dahil mi? - Senden korkmuyorum. | Open Subtitles | بما فيهم الفتيات الصغيرات انا لااخاف منك |
| küçük kızlar hep balerin olmak isterler, değil mi? | Open Subtitles | إن الفتيات الصغيرات يودن دائماً أن يكونن راقصات بالية، إليس كذلك؟ |
| küçük kızlar çabucak parçalanır. Pembe kağıtlar gibi. | Open Subtitles | الفتيات الصغيرات تتمزق بسهولة مثل الورق الوردي |
| Sadece küçük kızlar aşağı inmekten korkarlar. Sen küçü bir kız değilsin değil mi? | Open Subtitles | فقط الفتيات الصغيرات هن اللائي يخفن نزول السلم فهل أنت فتاة صغيرة؟ |
| Yolda burunları kopmuş küçük kızlar ve ölü eşlerini taşıyan kocalar gördük. | Open Subtitles | وكان معهم فتيات صغيرات وقد طارت أنوفهن وأيضا أزواج يحملون زوجاتهم الذين توفين وأشياء كهذه |
| küçük kızlar büyüyüp sonunda babaları gibi inatçı birer kadın olurlar. | Open Subtitles | حسنا، فتيات صغيرات يتحولن إلى نساء عنيداتمثلأبائهن. |
| Diğer küçük kızlar gibi, o da babasının arasıra kendisine sarılmasını isterdi. | Open Subtitles | مثل كل البنات الصغيرات تحب أن تحتضن أباها |
| Casusları bilirsin.... fingirdek küçük kızlar gibidirler. | Open Subtitles | انت تعرف الجواسيس مجموعه من البنات الصغيرات المشاكسات |
| küçük kızlar hep aynı anda ortalıktan kayboluyorlar. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى ، الفتيات الصغار تختفى فى جميع انحاء العالم |
| - Nasıl? - Hayır, yani ben bir oğlanım elbette. Yani sen de diğer küçük kızlar gibi küçük bir kız mıydın? | Open Subtitles | لا,اه انا اقصد,انا صبي طبعا ولكن هل كنت فتاة صغيرة مثل بقية الفتيات الصغار في حيي؟ |
| - küçük kızlar giremez. | Open Subtitles | -لا عاهرات صغار . |
| Büyük silahlı küçük kızlar sadece filmlerde güzel görünür, evlat. | Open Subtitles | بنات صغيرات بالأسلحة الكبيرةِ تَبْدو في حالة جيّدة فقط في الأفلامِ، طفل. |
| İyi denemeydi, Avatar. Ama bu küçük kızlar seni kurtaramaz. | Open Subtitles | محاولة جيدة, يا آفاتر, لكن هذه الفتيات الصغيرة لا تستطيع إنقاذك. |
| küçük kızlar hep biribirine benziyor sanırım. | Open Subtitles | امور الفتياتات الصغيرات متشابه على ما اعتقد |
| 89'da onlarla birkaç kere kavga etmiştik ve dövmüştük. küçük kızlar gibi ağlamışlardı. Tamam, dinle. | Open Subtitles | قمنا يجولةٍ معهم عام 89، وسحقناهم، لقد بكوا كالفتيات الصغيرات |