| Benim işe uğrayıp danışmadaki kızın önünde beni yüceltmek istediğinde haber verirsin. | Open Subtitles | في أي وقت تريد القدوم إلى قسمي تجعلني أبدواً رائعاً أمام فتاة الاستقبال -اتصل بي |
| Hem de o kızın önünde. | Open Subtitles | حدث ذلك أمام فتاة |
| Bir kızın önünde küçük düştüm. | Open Subtitles | لقد كنت محرجاً أمام فتاة. |
| Sana kızın önünde söylemek istemedim, ayrıca o narkotikten. | Open Subtitles | لم أرد إخبارك بالأمر أمام الفتاة كونها من شعبة مكافحة المخدرات وما شابه |
| Etkilemeye çalıştığım kızın önünde beni bebek gibi bağırttığın için canına okumalıyım. | Open Subtitles | لأنك جعلتني أصرخ كالطفل أمام الفتاة التي أحاول إثارة إعجابها |
| Ben böyle bir kızın önünde gay gibi davranamam. | Open Subtitles | .لا استطيع ان اتظاهر انني شاذ امام فتاة مثل هذه |
| - Sadece salata kızın önünde 2 tane kaçırdım. | Open Subtitles | -اخطأ اول ضربتين امام فتاة السلطة |
| Özellikle başka bir kızın önünde mi? | Open Subtitles | أوه ، وخاصة أمام فتاة أخرى ؟ |
| Biz kızın önünde öylece soyunma! | Open Subtitles | ! لا تنزّل ملابسك أمام فتاة |
| En azından boğulursam, insanlar 'en iyi yaptığı şeyi yaparken öldü' diyeceklerdi 'bir kızın önünde kendini rezil etmek'. | Open Subtitles | و على الأقل إذا كنت غرق ، و بدا الأمر وكأنني قد يغرق ، الناس يمكن أن يقول ، واضاف \"انه توفي يفعل ما فعله أفضل : مما يجعل من نفسه twat أمام فتاة \" . |
| Aşık olduğum kızın önünde yüzüstü düştüm, daha ne olsun? | Open Subtitles | فريد ، لا يقع الجميع بانخفاض على وجهه أمام الفتاة التي يحبها. |
| Augie, ben de küçükken sevdiğim kızın önünde altıma yapmıştım. | Open Subtitles | اسمع أوغي, حينما كنت صبيا عن غير قصد بللت سروالي أمام الفتاة التي أحببتها |
| Ama parayı sehpaya bırakmanı istiyorum ki kızın önünde çalıyor gibi yapabileyim. | Open Subtitles | ... حتى أستطيع أن أدعي لسرقتها أمام الفتاة. |
| kızın önünde olmaz. | Open Subtitles | ليس أمام الفتاة |