| - ...sonra kaçırmamam gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | عندها قررت بأنني لا أستطيع أن أفوت الأمر |
| Adele, Zola Hanım'ın partisini kaçırmamam için ısrar etti. | Open Subtitles | أديل أصرت ألا أفوت حفلة الآنسة الصغيرة زولا |
| Piyesini kaçırmamam gerekidi. | Open Subtitles | كان يجب الأ أفوت مسرحيتك بالمدرسة |
| Koro provasını kaçırmamam lazım. | Open Subtitles | لا, سيكون عليَّ تفويت تمرين الجوقة |
| Bu kaçırmamam gerekecek kadar önemli. | Open Subtitles | أنا لا أريد تفويت هذا |
| Bu kaçırmamam gerekecek kadar önemli. | Open Subtitles | أنا لا أريد تفويت هذا |
| Bir tane bile mesaj kaçırmamam için dua etmelisiniz. | Open Subtitles | فلتدعوا أنّي لم أفوت رسالة |