| Karısı da mutfakta vurulmuş, yere düşmüş ve kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | الزوجة تم قتلها في المطبخ . سقطت , حاولت الهرب |
| Kadın kaçmaya çalışmış, yüzünden darbe alıp düşmüş. | Open Subtitles | و هي حاولت الهرب تلقت ضربة في الوجه و سقطت |
| Birisi kaçmaya çalışmış bir silah çalmış, güvenlik tarafından vurulmuş. | Open Subtitles | واحدة منهم حاولت الهرب ، وسرقت سلاح وأُصيبت من قِبل حارس |
| kaçmaya çalışmış ve neredeyse çıkışa ulaşmış. | Open Subtitles | لقد حاول الهرب و كاد يصل للمخرج |
| - Biri kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | شخص ما حاول الهرب |
| Sonra da kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | ثم حاول الهروب |
| kaçmaya çalışmış, ama onu tam kalbinden vurmuşlar. | Open Subtitles | - نعم حاولت الهرب أطلقوا عليها النار في القلب |
| Yani kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | مما يوحي أنّها قد حاولت الهرب. |
| kaçmaya çalışmış, biraz mücadele etmiş. | Open Subtitles | حاولت الهرب, مقاومة خفيفة |
| kaçmaya çalışmış. Hafif suça giriyor. | Open Subtitles | حاولت الهرب , لقد كانت جنحه |
| Biri kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | شخص ما حاول الهرب. |
| Tariq evden kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | (طارق) حاول الهروب من المنزل |