| Babamı tanıyanlar bilir ki, onun tek bir sorunu vardı Kabızlık. | Open Subtitles | ومن يعرف والدي ,يعرف أنه كان يعاني من مشكلة واحدة: الإمساك |
| Kendisi, Kabızlık çeken birinin bir şansı olduğunda bunu değerlendirmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن الناس الذين يعانون من الإمساك يجب أن يتحينوا الفرص إذا جاءت |
| "Apana Asana" sindirimi kolaylaştırır, Kabızlık ve gaz konusunda da yardımcı olur. | Open Subtitles | "آبانا آسانا" إنه يساعد في الهضم و يساعد في الغازات و الإمساك |
| Görülebileceği umulan mide bulantısı, Kabızlık ve yorgunluktan hiçbiri yoktu. | TED | لم يكن لديهم أي غثيان أو إسهال أو إمساك أو إجهاد متوقع. |
| - Şişmiş ayak sabah hastalığı, Kabızlık, yemeklerin tuhaf tatması aşermeler, yüksek ateş ve çarpıntı, ruh hali değişimi hassas kıç deliği... | Open Subtitles | 13,391 غثيان صباحي , إمساك , أكلات غريبة رغبة شديدة , ومضات ساخنة , تقلبات بالمزاج فتح شرج متورمة |
| Anlatmaya çalıştığım şey Kabızlık. Hem sindirim hem de bilinçaltı kabızlığı. | Open Subtitles | ما اعنيه منك هو الامساك فى الاثنين اللا شعورى و الحرفى |
| Hayatında Kabızlık mı çekiyorsun Deirdre? | Open Subtitles | هل عانيت من الامساك فى حياتك , ديدرا؟ |
| Kabızlık öyküsü ve ağrının türü nedeniyle tam kan sayımı biyokimya, idrar, amilaz, böbrek üreter mesane. | Open Subtitles | نظرا لتاريخِه مع الإمساكِ ونوع الألمِ... كنت لأطلب تعداد الكريات الدموية... ... |
| Mide bulantısı, uyuşukluk, geceleyin terleme, Kabızlık, ishal bulanık görme, susuzluk. | Open Subtitles | علىحسب, الغثيان, الخمول, العرق اليلي الإمساك,الإسهال, رؤية مشوشة, العطش. |
| Çünkü hamileliğin bu döneminde sivilce, diş eti kanamaları ve Kabızlık gayet doğal. | Open Subtitles | في هذه المرحلة من الحمل تظهر البثور نزيف اللثة, و الإمساك, فكل هذا طبيعي |
| Karaciğer yetmezliği, ensefalopati sonrası anlamsız konuşmanın yanı sıra Kabızlık, çürükler ve solunum sıkıntısına yol açabilir. | Open Subtitles | فشل الكبد قد يتسبب بتحدث الطلاسم بسبب اعتلال الدماغ الإمساك,الكدمات و مشاكل التنفس |
| Ama hipokalsemi olabilir, Kabızlık tedavisi için uyguladığımız lavmanın yüksek fosfor içeriği hastada geçici hipokalsemiye neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | لكن نقص الكالسيوم قد يفعل و الحقنة الشرجية التي أعطيناها لعلاج الإمساك لديه |
| Fakat, ağır Kabızlık gibi yan etkilerden beri, bilirsiniz... | Open Subtitles | بالرغم من أن الدواء كان من أعراضه الإمساك الشديد |
| Göğüs duvarı ameliyatı sonrası narkotik ağrı kesici verilen bir hastada aksi kanıtlanmadıkça gaz veya Kabızlık görülür. | Open Subtitles | يتعاطى لمريض الصدر جراحة بعد الباطنيّ الألم غازات وجود عن ناتج يكون المسكنات العكس يثبت أن إلى إمساك, أو |
| Göğüs duvarı ameliyatı sonrası narkotik ağrı kesici verilen bir hastada aksi kanıtlanmadıkça gaz veya Kabızlık görülür. | Open Subtitles | الألم الباطنيّ بعد جراحة الصدر لمريض يتعاطى المسكنات يكون ناتج عن وجود غازات أو إمساك, إلى أن يثبت العكس |
| Görüşte bulanıklık, Kabızlık, göz, burun, ağız kuruması, işerken zorluk. | Open Subtitles | "رؤية ملطّخة, إمساك , جفاف العين" "جفاف الأنف, جفاف الفم, صعوبة فى التبول" |
| Kardeşinizin Kabızlık sorunu varmış. | Open Subtitles | أرى أنّ أخاك يعاني من حالة إمساك |
| Şimdi, Atkins Merkezi tarafından desteklenen çalışmalardan biri insanların yüzde 70'inde Kabızlık, yüzde 65'inde ağız kokusu, yüzde 54'ünde bas ağrısı var -- bu sağlıklı bir yeme şekli değil. | TED | الأن, واحدة من الدراسات تُمول من قبل مركز أتكينز وجدت أن 70% من الأشخاص كان لديهم إمساك, و65% كانت لديهم مشاكل في التنفس, 54% كان لديهم صداع - وهذه ليست طريقة صحية للأكل. |
| Bunlar Kabızlık belirtisi değildir, değil mi? | Open Subtitles | تلك ليست علامة الامساك اليس كذلك؟ |
| Eun Bi, üzgünüm. Kendi Kabızlık ilacınla sen ilgilen. | Open Subtitles | اجلبي دواء الامساك الخاص بك بنفسك |
| Kabızlık ve asit sorunu yaşıyor. | Open Subtitles | والان يَعاني مِنْ الإمساكِ وحموضة |