| Reklam için ödeme kabul ediyoruz ve böyle pazarlıyoruz. | TED | نقبل المال من أجل الإعلان، ونقوم بالتسويق على هذا الأساس. |
| Şimdi, anımsamadığın bir dönem olduğunu kabul ediyoruz. | Open Subtitles | نهن نقبل حقيقة ان هناك فترة زمنية لا تتذكرينها |
| Son derece cömert bir öneri monsieur. kabul ediyoruz. | Open Subtitles | إن عرضك كريم للغاية يا سيدي و نحن نقبل به |
| Sayın yargıç, hafifletici nedenlerle birlikte suçu kabul ediyoruz. | Open Subtitles | سيادة القاضي، نعترف بالجرم تحت ظروف قاسية. |
| Evet. Minnet dolu olarak kabul ediyoruz. | Open Subtitles | بالطبع نقبله مع الشكر |
| İnsan temsilcinin özrünü kabul ediyoruz ve Asgard'ın teklifini dinlemeye hazırız. | Open Subtitles | ...لقد قبلنا إعتذار ممثل الجنس البشري وقبلنا بسماع عرض الأسجارد ... |
| - Hayır Sayın Yargıç, kabul ediyoruz. | Open Subtitles | لا يا سيدي.. نحن نقبل بالمحلفة سيد كيبل؟ |
| - kabul ediyoruz. Bir AK-47 tüfeğim vardı. | Open Subtitles | نقبل بهذا المحلف ملكية رشاش روسي يتجاوز الأمر |
| Delice gelecek biliyorum ama gelen taleplere göre sadece en kalifiye başvuruları kabul ediyoruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نقبل المتقدمين صاحبين أعلى مؤهلات |
| Ve biz sadece nakit ve acı kabul ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نحن نقبل سوى المال نقدًا والألم. |
| Yani, bir bedenin yarısı için? Efendim biz sadece altın ve gümüş kabul ediyoruz, ceset değil. | Open Subtitles | كلا بل نصف جثة سيدي نحن نقبل الذهب و الفضة و ليس الجثث |
| Evet, bu hediyeyi kabul ediyoruz çünkü bir kere yaşıyorsun. - YOLO | Open Subtitles | وأجل، نحن نقبل هذه الهديّة لأنّكَ تعيش مرة واحدة. |
| - Olacağını hiç düşünmemiştim. - Şartlarınızı kabul ediyoruz. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً بأنه سيحدث نحن نقبل بشروطكم |
| Bay Ashbaugh'un aklının yerinde olduğuna karar veriyorum. Evet, biz de kararınızı kabul ediyoruz, ...ama ortada nüfuzu kötüye kullanma sorunu mevcut. | Open Subtitles | أجل، ونحن نقبل حكمك، لكن هناك امر التّاثير اللّا مسوّغ له. |
| Ve önceki ayarlamanın her iki taraf tarafından da ihmal edildiğini kabul ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعترف في الماضي الاتفاقية أهملت من كلا الجانبين |
| Biz de bunu merhametle kabul ediyoruz. | Open Subtitles | و نحن نقبله بكل ترحاب |
| Hediyelerinizi minnetle...ve de alçakgönüllülükle kabul ediyoruz. | Open Subtitles | قبلنا هديتكم مع العرفان بالجميل... والتواضع |
| - kabul ediyoruz. - Tanıştığımızı sanmıyorum. | Open Subtitles | ـ سنقبل العرض ـ لا أظن أننا نعرف بضعنا الآخر |
| Beyazlarla iktidarı paylaşmayı nasıl kabul ediyoruz? | Open Subtitles | كيف وافقنا على أن نتقاسم السلطة مع البيض؟ |
| Tamam, mahkemenin insanların vahşi olduğu iddialarını... destekleyecek kanıtları olduğunu kabul ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نوافق على أن هناك أدلة تعضد الاتهام بأن البشر كانو همجا |
| Onu kabul ediyoruz, bizden biri olacak | Open Subtitles | نقبلها واحدة منا |
| Sizin şartlarınızı kabul ediyoruz. | Open Subtitles | نحن موافقان على شروطك |
| Onlar israil'e destek sağlıyorlar ve içinde bulunduğumuz durumda, düşmanımıza destek olanları da düşmanımız olarak kabul ediyoruz. | Open Subtitles | ويعطون مساعدات لإسرائيل وفي هذا الوضع نحن نعتبر من يساعد عدونا هو أيضاً عدو لنا |
| Sayın Bay Vernon yaptıklarımız için cumartesiyi feda etmemiz gerektiğini kabul ediyoruz. | Open Subtitles | " عزيزي السيد" فيرنو نحن نتقبل الحقيقة بأن علينا أن نضحي بيوم السبت كله في الحجز علي أي حال بأننا عملنا خطأ |
| Kurşunların insanları öldürdüğünü kabul ediyoruz. | TED | نتفقُ بأنه يمكنُ لإطلاق الرصاصات أن يقتل. |