| Bunca yıl beraber çalıştıktan sonra tekbaşına devam etmenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه من الصعب للغاية بالنسبة لك التفكير في الذهاب على بنفسك عندما قمتم به كل شيء معا سنوات عديدة. |
| Eve hapsolmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب البقاء محبوسا داخل المنزل |
| Maria, emir vermen gerektiğini düşündüğün bir yerde emir almanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه من الصعب عليك أن تتلقي الأوامر بينما تشعرين أنّ عليك إصدارها |
| Maria, emir vermen gerektiğini düşündüğün bir yerde emir almanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه من الصعب عليك أن تتلقي الأوامر بينما تشعرين أنّ عليك إصدارها |
| Hey, baksana! Doğru işi bulmaya çalışmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ortak bir noktamız var. | Open Subtitles | أعرف كم هو صعب أن تحاول أن تجد العمل المناسب , هذا مشترك بيننا |
| Tiksindiğin insanlarla yaşamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum, inan bana. | Open Subtitles | أعرف كم يصعب عليكِ التعامل مع أشخاص تزدرينهم، صدقيني |
| Herşeyi bırakıp gitmenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم مدى صعوبة أن تترك كل شيء هنا بالنسبة لك |
| Öz annenin kardeşini ve seni uyuşturucuya tercih etmiş olmasının ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب الفهم كيف أمك قد فضلت المخدرات عليكم أنتي وشقيقك. |
| Duymanın ne kadar zor olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه من الصعب ان تسمع... |
| Gözetimde değilken bile yaptığımız işin ne kadar zor olduğunu biliyorum ama yine de bazılarınızın zaten tanıdığı İç İşleri'nden Detektif Ivan Lewis'e sıcak bir karşılama yapmanızı bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنّه من الصعب كفاية ما نفعله بدون مراقب علينا حينما نفعله ومع ذلك... أحبُ أن أرحب بالمحقق (إيفان لويس) من الشؤون الداخلية |
| Bunu söylemenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كم هو صعب عليك أن تقول ذلك |
| Ve inan bana, bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum çünkü yaşadım. | Open Subtitles | وصدقني، أعرف كم هو صعب لأني... مررت به |
| Tiksindiğin insanlarla yaşamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum, inan bana. | Open Subtitles | أعرف كم يصعب عليكِ التعامل مع أشخاص تزدرينهم، صدقيني |
| Kabul etmiyorsun, belli etmiyorsun ama geçtiğimiz birkaç ayın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا تعترف بذلك، ولا تظهره ولكني أعلم مدى صعوبة الأشهر القليلة الماضية عليك |
| Vaat edilen toprakları görüp tasmandan dolayı oraya girememenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إسمع ، أعلم مدى صعوبة رؤيتكللأرضالواعدة، وعدم استطاعتك لدخولها بسببسلسلتك. |